Gıybet ve buğzedenin nasîhatine güvenilmez!
05/12/2024 Perşembe Köşe yazarı V.T
"İbâdet veya hikmet on kısımdır. Bunun dokuzu, sükût edip,
konuşmamaktır.”
Abdülkâdir Yâfiî hazretleri büyük âlim ve
velîlerdendir. 1809 (H.1224) senesinde Filistin’de Yafa'da doğdu. Zamânının
büyük âlimlerinden ders alıp, sohbetlerinde bulundu. Aklî ve naklî ilimlerde
üstün bir dereceye yükseldi. Kâdirî, Rufâî, Ahmedî, Düsûkî, Halvetî, Şâzilî
tarikatlerinden icâzet aldı. 1877 (H.1294) senesinde Yafa’da vefât eti.
Sohbetlerinde buyurdu ki:
“Anlayarak ve düşünerek Kur’ân-ı kerîm okumaktan daha
fazla kalbleri incelten, rikkate getirip hüzne sevk eden bir şey yoktur.”
“Midenize inen lokmanın haram veya helâl olup
olmadığına dikkat etmedikçe ne yapsanız kurtulamazsınız!”
“Yerin kalay olduğunu ve göklerin bakır olduğunu
görsem rızkımdan endişe etmem. Eğer endişeye kapılacak olsam kendimi, Allahü
teâlânın, bütün mahlûkların rızkını vermeye kefil olduğuna inanmamış kabûl
ederim.”
“Zühd; dünyâ malına âit olan kayıplarına üzülmemen,
eline geçen dünyâlıklar ile de şımarmamandır.”
“Bir kimseye öğüt vereceğiniz zaman, ona ibâdetlerin
ehemmiyetini anlatın. Zîrâ, deniz yolculuğuna çıkan kimse için gemi ne kadar
lâzım ise, ibâdetler de insanlar için o kadar lâzımdır.”
“Hikmetli söz söyleyenler buyurmuşlardır ki, ibâdet
veya hikmet on kısımdır. Bunun dokuzu, sükût edip, konuşmamaktır.”
“Allahü teâlâyı tanıyana hiçbir şey gizli kalmaz.”
“Ey insan bu fâni hayatta Allah korkusunu kalbinden
çıkarma! Kurtuluş çâresi O’na itâattedir.”
“Yüksekliği aradım, tevâzuda buldum. Başkanlık aradım,
halka nasihatte buldum. Neseb aradım, takvâda buldum. Şeref aradım,
kanâatte buldum. Rahatlık aradım, zühdde buldum. Zenginlik aradım, tevekkülde
buldum.”
"Nîmetin başı üçtür: Birincisi, İslâm nîmeti.
Bütün nîmetler, bununla tamam olur. Müslüman olmadıktan sonra, hiçbir nîmet
insana fayda vermez. İnsan, ebedî saadetten mahrum kalır. İkincisi, sıhhattir.
Bu nîmet olmadan hayâtın kıymeti kalmaz. Dünyâ, insana, zindan gibi olur.
Üçüncüsü, zenginliktir. Hayır yolda kullanılırsa, insanın çok ecir ve sevâba
kavuşmasına vesîle olur."
"Müminin, insanların arasına karışması, onlardan
öğrenebileceği faydalı şeyleri alabilmek için susması, boş ve faydasız sözden
sakınmak için konuşması da, başkalarına iyi ve güzel şeyleri anlatmak
içindir."
"Çok gıybet edip, buğz edenlerin
nasîhatine güvenilmez."