"Ömrüm uzadıkça günahlarım çoğalıyor"
24/02/2019 Pazar Köşe yazarı V.T
"Yazıklar olsun bana ki, ömrüm uzadıkça günahlarım çoğalıyor. Bizlere tövbe etmeyi nasip eyle yâ Rabbi."
Mensûr bin Ammâr hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Aslen Mervli olup, Basra’da yaşamıştır. 225 (m. 839)’da vefât etmiştir. Şöyle anlatılır:
Bir genç fesad ve içki meclisi kurup, eğlenirdi. Kölesine dört dirhem (gümüş) verip, meze almasını söyledi. Köle yolda giderken Mensûr bin Ammâr’ın meclisine uğradı. “Biraz oturup ne söylediğini anlayayım” diye düşündü. Mensûr, bir fakîr için bir şey istiyor ve kim dört dirhem verirse, ona dört duâ edeceğim diyordu. Köle, "bu dört dirhemi ondan daha iyi bir yere veremem" deyip, elindekinin hepsini Mensûr’a verdi. Mensûr hazretleri "nasıl duâ istersin?" deyince, köle "Birincisi; âzâd olmayı, ikincisi; Allahü teâlânın efendime tövbe nasip etmesini, üçüncüsü; dört dirhemin karşılığında dörtyüz dirhem vermesini, dördüncüsü; bana, efendime, sana ve bu mecliste bulunanlara rahmet etmesini istiyorum” dedi. Mensûr hazretleri duâ etti. Köle evine döndü...
Efendisi “Nerede kaldın ve ne getirdin?” diye sorunca, köle de “Mensûr bin Ammâr’ın meclisinde idim. Verdiğin dört dirhemle dört duâ satın aldım" dedi. Efendisi "nasıl duâlar?" deyince, köle durumu efendisine anlattı. Efendisi de "Seni âzâd ettim, bir daha içki içmeyeceğime Allahü teâlâya söz verip tövbe ettim, dört dirhem yerine sana dörtyüz dirhem bağışladım. Dördüncü duân bana âit değildir. Ben elimden geleni yaptım" dedi.
Efendi, gece rüyâsında bir ses işitti: “Sen elinde olanı, kendi eksikliğin ile yaptın, bana havale ettiğini ise, eksiksiz yaptım: Sana, köleye, Mensûr’a ve mecliste bulunanlara merhamet ettim...”
Mensûr bin Ammâr, Kûfe’de bir gece bir âbidin Allahü teâlâya karşı şöyle duâ ettiğini bildirir:
“Ey Rabbim! İzzet ve celâlin hakkı için, günah işlerken sana muhalefeti kasdetmedim. Nefsim beni aldattı. Şehvetim de buna yardımcı oldu. Seni, benim kusurlarımı gizlemen beni aldattı ve cehâletim sebebiyle sana isyan ettim ve hareketlerimle muhalefette bulundum. Şimdi senin azâbından beni, kim kurtaracak? Rahmetine nail olamazsam bana kim yardım edecek? Kıyâmet gününde günahı olmayanlara 'geçin', günahı olanlara 'durunuz' dendiği vakit, hangi yüzle senin huzûruna çıkacağım. Acaba şu iki fırkadan hangisi ile beraber olacağım? Yazıklar olsun bana ki, ömrüm uzadıkça günahlarım çoğalıyor. Bizlere tövbe etmeyi nasip eyle yâ Rabbi!”