Kura çekerek pay etmek
19/10/2020 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
İbni Âbidînde deniyor ki: Kura çekmek caizdir ve sünnettir.
Sual: Hediye dağıtımında ve benzeri şeylerde kura çekerek dağıtmak, vermek,
dinen uygun olur mu?
Cevap: Konu ile alakalı olarak İbni Âbidînde deniyor ki:
“İslamiyetin bildirdiği hükümlere uygun olan şartlara müsavi, eşit olarak
malik olanlar arasından birini seçmek için, kura yapılır.”
Bir mekânın, bir malın, buna müşterek, ortak olarak malik olan ortaklar
arasında kura ile taksim edileceği de, İbni âbidînde uzun bildirilmektedir.
Kura çekmek caizdir ve sünnettir. Mülk sahiplerinin haklarının miktarlarını
değiştirmek veya ortaklardan birinin hakkını yok etmek yahut hakkı olmayana pay
vermek için yapılan kura, piyango haram olur.
İki veya daha çok kimse, aralarında para toplayarak bir emanetçiye bırakıp,
aralarından seçtikleri birinin veya vekilinin, bunu fakirlere, hayır
kuruluşlarına dağıtması caiz olduğu gibi, fakirler arasında kura çekip
kazananlarına dağıtması da caizdir.
Kendi aralarında piyango çekip kazananların, vermiş oldukları paradan fazla
almaları kumar olur. Geri kalan kısmı hayır yere bağışlamaları, bu piyangoyu
kumarlıktan kurtarmaz. Her birinin, kendi verdiğini geri alması caizdir. Kendi
hissesini içlerinden birine hediye edebilir. Emanetçinin ücretini, paraları
oranında öderler. Emanetçi emanet parayı kullanamaz, bankaya yatıramaz. Banka
da, kendilerinden biri de emanetçi olabilir.
Sual: Kıyamete yakın İslamiyetin tamamen ortadan kalkacağı bilgisi doğru
mudur?
Cevap: Konu ile alakalı olarak imâm-ı Kurtubî hazretleri buyuruyor ki:
“İslamın unutulması, İsa aleyhisselam gökten inip, öldükten sonra
olacaktır. Daha önce, Müslümanlar garip olacak. Kur’ân-ı kerime
uyulmayacak ise de, büsbütün unutulmayacaktır.”
Sual: Vakıf olarak yapılan bir cami, harap olmuş ise, bunun işe
yarayan malzemelerini başka yerde kullanmak uygun olur mu?
Cevap: Vakıf cami, bina harap olunca, işe yaramayan parçaları satılıp,
kendi tamirine, tamiri mümkün değilse, yakın bulunan bir vakıf binanın
tamirine, onun ihtiyacına sarf edilir. Başka bir yere sarf edilemez.
Sual: Sırtını duvara veya bir direğe dayayarak namaz kılmanın, dinimiz
açısından bir mahzuru olur mu?
Cevap: Farz namazları kılarken özürsüz olarak, duvara, direğe dayanmak mekruhtur. Ancak nafile namazları kılarken dayanmak mekruh olmaz.