Bir hadis-i şerifte, "Dünyaya, burada kalacağınız kadar, ahirete de, orada kalacağınız kadar çalışınız!" buyuruluyor. Ne kadar büyük olursa olsun, bir sayının sonsuzun yanındaki değeri sıfır kabul edildiğine göre, dünya için hiç çalışmamak gerekmez mi?
Dünya sevgisi günahların başıdır
CEVAP
Dinimiz, dünyaya da, ahirete de çalışmayı emretmektedir. Kur'an-ı kerimde
mealen (Dünyadan da nasibini unutma!) buyuruluyor. (Kasas 77)
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Dünyanızı ıslaha, düzeltmeye çalışınız! Yarın ölecekmiş gibi de ahiret için
amel ediniz!) [Deylemi]
(Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi de ahiret için
çalışınız!) [İbni Asakir]
(Sizin hayırlınız, ahireti için dünyasını, dünyası için ahiretini terk
etmeyen ve insanlara yük olmayandır.) [Deylemi]
(Dünya malından ayrılınca üzülmek, buna kavuşunca sevinmek ve azgınlık
yapmak, insanı Cehenneme götürür.) [Tirmizi]
(Dünyayı seven, ahiretine zarar verir. Ahireti seven, dünyasına zarar verir.
O halde, devamlı olanı, geçici olana tercih etmelidir.) [Beyheki]
(İlim, Allah rızası için değil, dünya menfaati için öğrenildiği ve
ibadetler, dünya menfaatlerine alet edildiği zaman fitneler zuhur edecektir.) [A.Rezzak]
Kur'an-ı kerimde de mealen buyuruluyor ki:
(Mal ve evlat dünya hayatının süsüdür. Baki olan, salih ameller, Rabbinin
katında, mal ve evlatlardan ve dünyalıklardan iyidir.) [Kehf 46]
Dünya binektir
İmam-ı Maverdi hazretleri buyuruyor ki:
Dünya çalışma yeridir. Hadis-i şerifte, (Dünya ne güzel binektir. Ona
binin ki, sizi ahirete kavuştursun!) buyuruluyor. Dünya mutlak manada
kötü değildir. Ahiret azığını hazırlayanlar için servet yurdudur. İbrahim
aleyhisselam, (Ya Rabbi ne zamana kadar daha dünyayı takip
edeceğim) dediği zaman Allahü teâlâ buyurdu ki:
(Ya İbrahim, böyle konuşma! Çoluk çocuğunun nafakası için çalışmak dünya
talebi değil ki ondan şikayet edilsin!) [Edeb-üd-dünya]
Dünya bir alet, bir vasıtadır. Bu vasıtayı iyi yolda kullanan kazanır, kötü
yolda kullanan kaybeder. Mesela size yeni, güzel bir araba veriyorlar. (Bu
araba ile, şu kadar zamanda şu karşıdaki köprüyü geçerseniz, kurtuluşa
ereceksiniz) deniyor. Siz de, arabaya bakıp (Ne kadar da güzelmiş) diyerek onu
sevmekle meşgul olur, verilen zaman içinde karşıya geçmezseniz, düşman gelir,
sizi kıskıvrak yakalar, köprüyü geçemezsiniz. Bu vasıta, yolcuları sahile
çıkaran bir gemi de olabilir. Bu vasıtaya zamanında binip gitmeyen kurtulamaz.
Dinimiz bu vasıtayı, kötülememiştir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Dünya, ahiretin tarlasıdır.) [Deylemi]
(Dünya, ahiretin köprüsüdür.) [Deylemi]
(Allah rızasını kazanmak, ahiret azığını temin etmek için, dünya ne güzel
yerdir. Allah rızasını kazanmayan, ahiret azığını temin etmeyen için de, dünya
ne kötü yerdir. Bir kimse, "Allah dünyayı rezil etsin!" derse, dünya
da ona, "Hangimiz Rabbimize asi oluyorsa, Allah onu rezil etsin!"
der.) [Hakim, İbni Lal]
(Dünyaya sövmeyin; çünkü mümin için ne güzel bir binektir. Hayra onunla
erişilir, şerden onunla kurtulunur.) [Deylemi, İbni Neccar]
Dünya sevgisi
Dinimiz, bu bineğin sevgisini kötülemiştir. Yani "Binek ne güzelmiş"
diyerek, onunla meşgul olup hedefe varmamak kötülenmiştir. Nitekim hadis-i
şeriflerde buyuruldu ki:
(Dünya sevgisi bütün günahların başıdır.) [Beyheki, İbni Ebiddünya]
Demek ki, bineği sevmekle meşgul olmayıp, binip bir an önce saadet diyarına
gitmeye çalışmalıdır!
Bizi maksadımıza ulaştıran bineğin iyi, sağlam olması istenir. Onun için Allahü
teâlânın bize verdiği akıl, sağlık, mal gibi nimetleri yerinde kullanmalıdır!
Cenab-ı Hak, dünya saadetini de istememizi emrediyor. (Ey Rabbimiz,
bize dünyada da ahirette de iyilik, güzellik ver!) diye dua etmemizi
istiyor. (Bekara 201)
Hadis-i kudside de buyuruldu ki:
(Hak teâlâ buyurdu ki, "Ey dünya, bana hizmet edene hizmetçi ol! Sana
hizmet eden de senin hizmetçin olsun.") [Ebu Nuaym]
Dünyanın faydasız işlerinden uzak durmak, ahirete yarayacak işler yapmak
gerekir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Dünyaya meyledenin emeli uzun olur, sonunu getiremez, bitmez tükenmez
ihtiyaca düşer; öyle bir meşgale kaplar ki mihnetinden kendini kurtaramaz.) [Deylemi]
(Ahireti isteyip onun için çalışan, geçim sıkıntısı çekmez, zengin olarak
sabahlar, zengin olarak akşamlar. Dünyayı talep edip onun için koşan geçim
darlığı çeker, fakir olarak sabahlar, fakir olarak akşamlar.) [İbni
Neccar]
(Ahiret işi sana kolay gelir, dünya işi zor gelirse, bil ki sen iyi hâl
üzeresin. Ahiret işi zor, dünya işi kolay gelirse, bil ki durumun
kötüdür.) [Beyheki]
Haksız kazanç
Muhammed aleyhisselam Peygamber olarak gönderilince, şeytanlar İblisin başında
toplanıp üzüntülerini bildirdiler. Bunun üzerine İblis onlara, (Bunlar dünyayı
sever mi?) dedi. Onlar, evet deyince, (Öyleyse üzülecek bir şey yok. Onlara
haksız kazanç sağlatırım. Lüzumsuz masraf yaptırır, lüzumlu yere de harcatmam.
Zaten her kötülük bu üç şeyden meydana gelir) dedi.
Dünyalık için ne kadar üzülürsen o nispette ahiret sevgisi kalbden çıkar.
Ahiret için ne kadar üzülürsen, o nispette dünya sıkıntısı kalbden çıkar.
Dünyada herkes misafirdir. Yanındaki şeyler emanettir. Misafirin gitmekten,
emanetin ise geri alınmaktan başka çaresi yoktur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Dünya mümine zindan, kâfire Cennettir.) [Müslim]
Mümine dünyanın zindan olması, Cennete nispetledir. Cennette Müminler, gözlerin
görmediği, kulakların duymadığı, akla ve hayale gelmeyen büyük nimetlere
kavuşacaklardır. Hiçbir sıkıntı görmeyeceklerdir. Cennetin sonsuz nimetleri
karşısında dünya hayatı, müminler için bir zindan, bir Cehennem azabı gibi
gelecektir. Kâfirler için Cehennem azabı o kadar şiddetli olacaktır ki,
dünyadaki en şiddetli işkence bile onlar için çok hafiftir.
Nafaka kazanmak
Sual: Nafakamı kazanmak için ticaret yapıyorum. Kâr edince
seviniyorum. Dünya malına sevindiğim için haram mı işlemiş oluyorum?
CEVAP
Nafakayı kazanmak farzdır, nafakadan fazlasını kazanmak sünnettir. Kâr edince
sevinmek haram değildir, niyetine göre sevab da kazanmış olur. Nefsin
arzularını sevmek haramdır. Mesela kâr edince, (Ben işini bilen adamım) diye
kibirlenmek haram olur.
Dünya işine üzülmek
Sual: Dünya işlerimiz, düzgün gitmediği için üzülmek günah mıdır?
CEVAP
Dünya işi, âhirete yarayan bir iş de olabilir, yaramayan da olabilir. O dünya
işi, âhiret için yapacağımız ibadete mani oluyorsa üzülmek, âhiret için olur,
dünya için olmaz. Eğer o işin âhiretimize faydası yoksa, üzülmek
yersizdir. İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:
Dünya işlerinin bozuk gitmesinden ve hâlinizi toparlayamadığınızdan hiç
sıkılmayın! Çünkü dünya işleri, üzülmeye değmez. Bu dünyada olan her şey
geçecek, yok olacaktır. Allahü teâlânın razı olduğu şeylerin arkasında koşmak
gerekir. Güç olsa da, kolay gelse de, bunları yapmaya çalışmalıdır. (1/150)
Sual: Çoluk, çocuğun ihtiyaçları için çalışmak, para, mal
kazanmak da dünyaya gönül bağlamak sayılır mı?
Cevap: Konu ile alakalı olarak İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
“İnsanın muhtaç olduğu şeyleri zaruret miktarı kullanması ve bunları elde etmek
için çalışması, dünyaya gönül bağlamak olmaz. İhtiyaçtan fazla ve faydasız
şeyler, dünyadır. Bunların da, Allahü teâlânın rızasına uygun olarak elde
edilmeleri ve sarf edilmeleri dünya olmaz. Riyazet çekmenin ve mubahları
zaruret miktarı kullanmanın, büyük bir faydası da, Kıyamet günü hesabın kısa ve
kolay olmasıdır. Ahiretteki derecelerin yükselmesine de sebep olur. Dünyada ne
kadar sıkıntı çekilirse, ahirette o kadar çok rahatlık olacaktır. Peygamberler,
bu bakımdan da, riyazat ve mücahedat çekmişlerdir. Bütün bunlardan anlaşılıyor
ki, riyazet çekmek ve mubahları zaruret olduğu kadar kazanıp kullanmak, ictibâ,
seçilmişlerin yolunda şart olmamakla beraber, bunlar iyi ve faydalı şeylerdir.
Faydalarının çokluğu düşünülünce zaruri ve lazım da diyebiliriz.”