Hinduizm
Hinduizm
Çeşitli görüşleri, dini inanışları, mitolojik davranışları
ve ibadetleri içine alan ve Hindistan’da yaşayan Hinduların tâbi olduğu
inançlar ve görenekler ile dini ve sosyal kurumların tamamına verilen ad. Tek
başına bir dini inanış biçimi olmaktan ziyade sosyal bir sistem olarak yaşayan
Hinduizmin dini temelleri Veda dinine ve Brahmanizme dayanmaktadır. Bu sebeple
zamanımızda Brahmanizmle Hinduizmin birbirinin yerine kullanıldıkları
görülmektedir.
Tarih bakımından M.Ö 2000 yılın son yüzyıllarında Hindistan’a yerleşen
Hintlilerin kutsal saydıkları “Vedalar” adlı İlkçağ metinlerine dayanan
Hinduizm, M.Ö. 1200-500 yılları arasında Hint yarımadasını işgal eden Ârilerin
dini inanışı hâline geldi. Daha sonraki zamanlarda bazı değişiklikler
göstererek zamanımıza kadar ulaştı.
Hinduizmde iki temel inanç esası vardır:
Birincisi; tenasüh, yani ruhun bir bedenden başka bir bedene geçmesi
inanışıdır. Hinduizme göre varlıkların ruhları, öldükten sonra başka bir varlığın
bedenine dönebilirler. Tenasüh yoluyla ruhların yükselmeleri düşünüldüğü gibi,
yaptıkları işlere göre aşağı derecelere indikleri de kabul edilir.
İkinci temel inanış ise kast sistemidir. Halkı birbirinden ayrı dört sınıfa
ayıran bu sistemin birinci sınıfı, Brahmanlardır. Bunlar Brahma inanışının
kudsi rahipleri ve âlimleridir. Mukaddes Veda kitabını okumak, açıklamak ve
diğer Brahma mensuplarına yol göstermek vazifeleridir. İkinci sınıf,
Krişnalardır. Bu sınıfa hükümdarlar, racalar ve büyük devlet adamları ve
askerler girerler. Üçüncü sınıf Vayansalardır. Bu sınıfa da tüccarlar ve
çiftçiler girerler. Dördüncü sınıf Çudralardır. Bu sınıfa işçiler, sanatkârlar
vb. girerler. Bu dört sınıftan çıkarılanlara ise parya ismi verilir. Bu
zavallıların insan gibi yaşamak hakkı yoktur. Hayvan muamelesi görürler. Dört
sınıfa giren insanların haklarına malik değildirler.
Hinduizmde yaratıcı Brahma adı verilen tanrıdır. Ayrıca Krişna, Vişnu ve Siva
(Şiva) dan teşekkül eden üçlü tanrı inancı vardır. Hinduizmin bu üçlü tanrı
inancına Trimurti denir. Bu üçlü inanışın dışında Hinduizmde sayısız denecek
kadar tanrılar da vardır. Ayrıca dağlar, ırmaklar ve hayvanlar mukaddes ilahi
varlıklar olarak kabul edilir. Hele inek Hindistan’ın en mukaddes hayvanıdır.
Çünkü o bütün insan olmayan mahlukların sembolüdür. Onu öldürmek demek, bir
Brahmanı öldürmek demektir ki affedilmez. Diğer mukaddes yerler Ganj Nehri ve
Benares şehridir. Onlara göre, Ganj Nehri insanın günahlarını temizler.
Benares’te ölen, Siva (Şiva) nın inayetine kavuşur.
Hinduizmde dini inanış emir ve yasaklar Manava Dharina Şastra ismindeki
mukaddes kitaplarında yazılıdır. Bu mukaddes kitaptan başka Brahmanalar, Upanişadlar,
Puranalar, Mahabharatalar ve Ramayanalar adlı mukaddes kitaplar da vardır.
Hinduizmde insanı tanrılara ulaştıran birçok yol vardır. Bunlardan biri
yoga’dır. Birlik anlamına gelen yoga hem psikolojik bir disiplin, hem de değer
verilen şeyle kaynaşmak gayesiyle teneffüsü kontrol etme faaliyetidir.
Tanrılara ulaştıran ikinci önemli yol Tantrizm’dir.
İbadetlerin mühim kısmı kurtuluşu temin eden üç esasta toplanmıştır.
Birincisi; güzel amellerdir. (Mesela, ölenler için kurban kesmek, güneşe
hürmet etmek, evde devamlı ateş yakmak, doğum, ölüm ve düğünlerde ibadet etmek,
mukaddes kitapları okumak.)
İkincisi, hakikat bilgisidir. Bütün varlıkların aslı tek hakikattir. Bu
hakikate ulaşabilmek için dini bilgileri öğrenmek, rahip olmak ve dünyayı terk
etmek lazımdır.
Üçüncüsü, tanrı ile beraber olmaktır. Bu da ibadetle olur. Hinduizmde
tapınma kişisel olabilir. Buna puja adı verilir. Kurban törenlerine jajna
denir. Her kişi için doğumundan ölümüne kadar 12 tören yapılır.
Hinduizmde temel ahlak kaidesi nefse hakimiyet ve feragatkâr olmaktır. Kast
sistemine bağlı kalmak için azami gayret sarf etmek, Brahmanların kanunlarına
uymak, kadınlara hiçbir hak tanımamak ve paryaları kurbanlık hayvanlar gibi
telakki etmek Hinduizmin sosyal idealini ortaya koymaktadır.
Kurucusunun bulunmayışı, tenasüh inancının bulunması ve hayvan etinin yenmemesi
gibi özelliklerle diğer bâtıl dinlerden ayrılan Hinduizm İslamiyet’ten sonra
bazı değişiklikler geçirdi. Tevhid inancını savunanlar oldu. Yakınçağda Batıyla
ilişkilerin neticesinde Hinduizm içinde çeşitli reform hareketleri gelişti.
1828’de Rommohan Ray’ın kurduğu Brahmo Samac (Brahma’nın Cemiyeti) ile 1875’te
Dayananda Sarvasti’nin kurduğu Arya Somal (Soylular Derneği) Hinduizmi çok
tanrıcılıktan ve tasvire tapınmadan arındırarak yeni bir şekil vermeye
çalıştılar. Mohandos Gandhi şiddet kullanmamak, evlenmemek ve toplumsal hoşgörü
gibi eski Hindu geleneklerini yeni sosyal ve siyasi şartlara uyarladı.