Bir gayrimüslim, (İslâmiyet'te Müslümandan zekât alınırken, niye gayrimüslimlerden cizye alınıyor? Bu, eşitliğe aykırı değil mi?) diye sordu. Cizye nedir ve cizye oranı, zekât oranından farklı mıdır?
Cizye vergisi
CEVAP
Cizye, gelir vergisi, varlık vergisi demektir. Gayrimüslimlerden
cizye almayı emreden İslamiyet, Müslümanların da zekât ve uşur vermelerini
emretmiştir.
Zekât bir ibadettir, gayrimüslim kâfir olduğu için onlardan ibadet etmesi
istenmez. Onlardan vergi alınır.
Müslümanların vermiş olduğu zekât ve uşur, gayrimüslimlerin vermiş olduğu
cizyeden kat kat fazladır. Alınacak cizye miktarı, fakir olandan 40,
orta hâlliden 80, zenginden 160 gram gümüş veya bu
değerde mal yahut tahıldır. Kadınlardan, çocuklardan, hastalardan,
yoksullardan, ihtiyarlardan ve din adamlarından cizye alınmaz.
Gelir vergisi olan cizye, karşılık demektir. Ölümden kurtulma ve mallarını,
canlarını, her türlü haklarını koruma karşılığında, kâfirlerin devlete
verecekleri paradır. İki türlü cizye vardır:
Birincisi, kâfirlerle sulh yaparken, kararlaştırılan miktardır. Bu
miktar, sonradan hiç değiştirilemez.
İkincisi, her ay sonunda, fakirlerden 0,5 gram altın
değerinde 1 dirhem gümüş alınır Orta hâlliden 2 dirhem,
zenginden 4 dirhem alınır. Çalışamayandan ve senenin
yarısından fazla hasta olandan bir şey alınmaz. Senede on bin dirhemden fazla
geliri olana zengin denir. 200dirhemden fazla kazanan orta
hâllidir. Çocuktan, kadından, çok ihtiyardan, din adamından ve Müslümandan cizye
alınmaz. Zekât, uşur, cizye ve haraçtan başka hiç kimseden zorla vergi alınmaz.
Alınırsa zulüm olur. Sahiplerine geri vermek lazım olur.
Cizye verenlerin, malları, namusları ve ibadetlerini yapmak hürriyetleri,
Müslümanların mal ve namusları gibi olup, herkese eşit olarak, adaletle muamele
edilirdi.
Herakliyüs’ün büyük ordularını perişan eden İslam askerlerinin başkomutanı Ebu
Ubeyde bin Cerrah hazretleri, zafer kazandığı her şehre, halife Hazret-i
Ömer’in emrini göndermişti. Rumlara gönderdiği emir şöyle idi:
(Ey Rumlar! Allahü teâlânın yardımı ve halifemiz Ömer’in emrine uyarak, bu
şehri de aldık. Hepiniz ticaretinizde, işinizde, ibadetlerinizde serbestsiniz.
Malınıza, canınıza ve ırzınıza kimse dokunmayacak, İslamiyet’in adaleti aynen
size de tatbik edilecek, her hakkınız gözetilecektir. Dışarıdan gelen düşmana
karşı, Müslümanları koruduğumuz gibi, sizi de koruyacağız. Bu hizmetimize
karşılık olmak üzere, Müslümanlardan hayvan zekâtı ve uşur alıyoruz. Sizden de,
yılda bir kere cizye alacağız. Size hizmet etmemizi ve cizye almamızı Allahü
teâlâ emretmektedir.)