Ufak olaylardan çok etkileniyorum. Tez kızıyor, ana-babamı ve başka büyüklerimi üzüyorum. Yanlışlarına tahammül edemiyor, hemen eleştiriyorum. Sonra da, pişman oluyorum. Bu kötü huyumu frenleyebilmek için, ne yapmam gerekir?
Tenkit etme hastalığı
CEVAP
İslam âlimleri, öfkenin, sinirlenmenin, kibirden, kendini beğenmekten ileri
geldiğini bildiriyor.
Tenkit etmek [eleştirmek], genelde, (Ben bunu biliyorum, sen
bilmiyorsun, seni uyarıyorum, bu yanlış yoldan dön) demektir. Bu, hiç
kimseye söylenmez, hele ana-baba gibi büyüklere asla söylenmez. Bilgi,
kibirlinin kibrini, tevazu ehlinin tevazuunu artırır. Bilgisi ile kibirlenmek,
büyük felakettir. Hadis-i şerifte, (İlim sahibinin felaketi, kendini büyük görmesidir) buyuruldu.
O halde, aklı olan kimse, ben daha iyi biliyorum diyerek kendisini felakete
atmaz.
Kibir, kötü huydur, haramdır. Allahü teâlâyı unutmanın alametidir. Çok kimse,
bu kötü hastalığa yakalanmıştır. Kibirli olan, salih insan olamaz. Kibir, her
iyiliğe engeldir. Kibirli değilim diyen, kibirlidir.
Yanına başkasının oturmasını istememek ve hastalarla birlikte oturmamak, evine
lazım olan eşyaları alıp evine getirmemek ve eski elbisesini tekrar giymekten
hoşlanmamak, iş başında iş elbisesi giymek istememek, fakirlerin davetine
gitmek istemeyip zenginlerinkini tercih etmek, akrabasının ve çocuklarının
ihtiyaçlarını temin etmemek, doğru sözü, haklı tenkitleri kabul etmeyip
münakaşa etmek, kusurunu, kabahatini bildirenlere teşekkür etmemek, içeri
girince, oradakilerin ayağa kalkmaları hoşuna gitmek gibi şeyler kibir
alametidir. Başkasının tenkidinden hoşlanmıyor, onun benden ne farkı var, o da
bir insan diyorsa, hakkı onun ağzından duymak zor geliyorsa, bunun da kibirden
olduğunu anlamalıdır.
Kibir, insanı, Allahü teâlânın bütün emirlerine muhalefete sevk eder. Çünkü
kibirli insan, başka birinden hak ve hakikati duysa, onu kabul etmek istemez,
hemen karşısına çıkar. Dini konularda bile münazara edilse, hemen inkâra
kalkışır. Hatta hakkı, karşıdakinin dilinden duysa, hemen çeşitli yollardan,
doğru olduğunu bile bile onu çürütmeye çalışır.
Kötülükler, her zaman öfkeden doğar. Bir insanda kibir varsa, bunun alameti
öfkesidir. Kibirden, öfke doğar. Bir kimse, asık suratlı ve öfkeliyse, iyiye
alamet değildir. Öfke insanın aklını örter. O zaman şeytanın avucuna düşer.
Şeytan da onu istediği yere sürükler. Öfkelenmek insanın dinini imanını
götürebilir, bundan çok korkmalı.
Tenkit hastalığı
Sual: Bir arkadaş, gerek dünyevi işlerde, gerekse dini işlerde herkesi
tenkit ediyor, arkadaşların kalblerini kırıyor, öyle değil şöyledir diyor.
Böyle bilgiçlik taslayarak tenkit etme hastalığı neden ileri gelir?
CEVAP
Genelde tenkit hastalığı kendini beğenmekten yani kibirden ileri gelir.
Başkalarının yanlışlarını araştırmak günahtır. Emr-i maruf yapmak ayrıdır. Onu
yumuşaklıkla, kimseyi üzmeden, genel olarak yapılmalıdır. Mesela küpe takan bir
genç görünce, (Bayanlara benzemişsin) demek yerine, kadınların erkeklere,
erkeklerin kadınlara benzemesinin uygun olmadığı genel bir sohbette anlatılır.
Mesela, kadınlar erkekler gibi saç tıraşı olamaz, pantolon giyemez denir. Sonra
erkekler de kadınlara benzememelidir. Mesela kadınlar gibi saçlarını
uzatmamalı, kadınlar gibi kolye takmamalı denir. O buradan, küpe takmanın da kadınlara
benzemek olduğunu anlar.