Timur Han diyor ki:
Timur Han diyor ki:
1- Allahü teâlânın dinini cihana yaymayı gaye edindim. Her zaman, her yerde İslamiyet için çalıştım.
2- Adamlarımı on ikiye ayırdım, bir kısmı da üstün fikirleriyle bana yardım ettiler.
3- İlim adamları ile istişarenin sayısız faydaları olur. Hükümet idaresinde hüsnüniyet ve sabırla hareket ettim. Hiç alakadar olmuyor gibi görünerek her şeyi hakimiyetim altında bulundurdum. Dost ve düşmana ilgide eşit davrandım.
4- Nizamlara hürmet ve bağlılığı gerçekleştirdim.
5- Subay ve askerlerimi kuvvetli ve hareketli hale kavuşturmak için altın ve diğer kıymetli şeyleri feda etmekten çekinmedim. Bu sebeple onlar da muharebede başlarını vermekten çekinmediler. Günlük ihtiyaçlarını karşılayarak; dertlerine iştirak ederek şahsıma bağlılıklarını gerçekleştirdim. Bu suretle 27 ülkenin hakanı oldum. Han elbisesi sırtıma geçince istirahatı terk ettim.
6- Adalet ve tarafsızlıkla, Müslümanların iyilik dağıtıcısı oldum ve iyiliklerini gördüm. Güzel davranışlarım, suçsuzları olduğu nispette, suçluları da şümulüne alıyordu. Bu sebeple insanların gönlünde yer ettim. Hükümlerimde mesnedim adalet ve iyi niyet oldu. O derece disiplinli davrandım ki askerim korku ve memnuniyet arasında bulunuyordu. Harp meydanında daima askerin yanında olurdum. Mazlumu zalimin elinden kurtardım. Şahsi mal veya mülke karşı işlenen yolsuzluk ortaya çıkınca kanunu tatbik ettim. Suçsuzları hiçbir vakit suçlu çıkarmadım.
7- Seyyidlere, âlimlere, hukukçulara, mütefekkirlere ve tarihçilere özel bir ilgi gösterdim. İyi ve cesur insanları dost edindim. İlim adamları ile sürekli temasta oldum ve âriflerin sevgilerini kazanmaya çalıştım. Onlarla olan istişarelerim ve dualarının bereketi ile zaferler kazandım. Fakirleri doyurdum. Başkalarını çekiştirenleri sarayımdan kovdum. Bunların sözlerine kıymet vermedim.
8- Düşündüğüm bir işi yapmakta kararlı hareket ettim. Bir tasavvuru tahakkuk ettirmek istediğimde bütün fikrimi o işe teksif eder ve muvaffak olana kadar bırakmazdım. Rabbim bana gazap eder diye, kimseye kızgınlık ve şiddet göstermedim. Eski devletlerin yıkılışlarının sebeplerini araştırdım. Aynı hatalara düşmemeye çalıştım.
9- Halkın ızdırap ve halini gayet iyi anlıyordum. Her ülkedeki ahalinin âdet ve karakterini nazarı itibara aldım. Halkın başına devlet idaresine vakıf, onların itimadını kazanmış kimseleri vazifelendirdim. Devletimde halkın meselelerini yakından tetkik edip bana bildirmeleri için her bölgede heyetler teşkil ettirdim.
10- İyilere iyilik; kötülere kötülüklerini iade ettim. Dostlarım, dostluklarına hiçbir zaman pişman olmadılar. Düşmanlarım bile bilahare haksızlıklarını anlayıp af dileyince müsamaha ile karşıladım; dostlukla mukabele ettim.
11- Herkes layık olduğu hediye ve hürmete kavuştu. İnsanların seviyesine göre davrandım.
12- Kumandanlarına sadakat gösteren düşman askerlerine karşı kalben takdir duydum; en lazım olduğu sırada vefa ve sadakat kanununu tepeleyerek kumandanını terk edip bana gelenleri insanların en kötüsü saydım. Toktamış Han ile olan kavgada subayları saflarıma iltihak etmek için gelmişlerdi. Nefret ettim, şimdiki hanlarına olduğu gibi, yarın bana da ihanet ederler diye düşünerek, onlara Siz hainsiniz dedim.
2- Adamlarımı on ikiye ayırdım, bir kısmı da üstün fikirleriyle bana yardım ettiler.
3- İlim adamları ile istişarenin sayısız faydaları olur. Hükümet idaresinde hüsnüniyet ve sabırla hareket ettim. Hiç alakadar olmuyor gibi görünerek her şeyi hakimiyetim altında bulundurdum. Dost ve düşmana ilgide eşit davrandım.
4- Nizamlara hürmet ve bağlılığı gerçekleştirdim.
5- Subay ve askerlerimi kuvvetli ve hareketli hale kavuşturmak için altın ve diğer kıymetli şeyleri feda etmekten çekinmedim. Bu sebeple onlar da muharebede başlarını vermekten çekinmediler. Günlük ihtiyaçlarını karşılayarak; dertlerine iştirak ederek şahsıma bağlılıklarını gerçekleştirdim. Bu suretle 27 ülkenin hakanı oldum. Han elbisesi sırtıma geçince istirahatı terk ettim.
6- Adalet ve tarafsızlıkla, Müslümanların iyilik dağıtıcısı oldum ve iyiliklerini gördüm. Güzel davranışlarım, suçsuzları olduğu nispette, suçluları da şümulüne alıyordu. Bu sebeple insanların gönlünde yer ettim. Hükümlerimde mesnedim adalet ve iyi niyet oldu. O derece disiplinli davrandım ki askerim korku ve memnuniyet arasında bulunuyordu. Harp meydanında daima askerin yanında olurdum. Mazlumu zalimin elinden kurtardım. Şahsi mal veya mülke karşı işlenen yolsuzluk ortaya çıkınca kanunu tatbik ettim. Suçsuzları hiçbir vakit suçlu çıkarmadım.
7- Seyyidlere, âlimlere, hukukçulara, mütefekkirlere ve tarihçilere özel bir ilgi gösterdim. İyi ve cesur insanları dost edindim. İlim adamları ile sürekli temasta oldum ve âriflerin sevgilerini kazanmaya çalıştım. Onlarla olan istişarelerim ve dualarının bereketi ile zaferler kazandım. Fakirleri doyurdum. Başkalarını çekiştirenleri sarayımdan kovdum. Bunların sözlerine kıymet vermedim.
8- Düşündüğüm bir işi yapmakta kararlı hareket ettim. Bir tasavvuru tahakkuk ettirmek istediğimde bütün fikrimi o işe teksif eder ve muvaffak olana kadar bırakmazdım. Rabbim bana gazap eder diye, kimseye kızgınlık ve şiddet göstermedim. Eski devletlerin yıkılışlarının sebeplerini araştırdım. Aynı hatalara düşmemeye çalıştım.
9- Halkın ızdırap ve halini gayet iyi anlıyordum. Her ülkedeki ahalinin âdet ve karakterini nazarı itibara aldım. Halkın başına devlet idaresine vakıf, onların itimadını kazanmış kimseleri vazifelendirdim. Devletimde halkın meselelerini yakından tetkik edip bana bildirmeleri için her bölgede heyetler teşkil ettirdim.
10- İyilere iyilik; kötülere kötülüklerini iade ettim. Dostlarım, dostluklarına hiçbir zaman pişman olmadılar. Düşmanlarım bile bilahare haksızlıklarını anlayıp af dileyince müsamaha ile karşıladım; dostlukla mukabele ettim.
11- Herkes layık olduğu hediye ve hürmete kavuştu. İnsanların seviyesine göre davrandım.
12- Kumandanlarına sadakat gösteren düşman askerlerine karşı kalben takdir duydum; en lazım olduğu sırada vefa ve sadakat kanununu tepeleyerek kumandanını terk edip bana gelenleri insanların en kötüsü saydım. Toktamış Han ile olan kavgada subayları saflarıma iltihak etmek için gelmişlerdi. Nefret ettim, şimdiki hanlarına olduğu gibi, yarın bana da ihanet ederler diye düşünerek, onlara Siz hainsiniz dedim.