Her dine, her inanca saygılı olmalı deniyor. Doğru mudur?

İnanca saygı

CEVAP
Akaid kitaplarında deniyor ki:
Tazim edilmesi emredilen bir şeyi tahkir etmek ve tahkir edilmesi emredilen bir şeyi tazim etmek küfürdür. (Birgivi vasiyetnamesi şerhi)

Tahkir edilmesi ve buğz edilmesi emredilen bir şeye saygı göstermek, doğru olmaz. Saygı göstermek, onu yüceltmek anlamına gelir. Müslüman elbette kimseye kötülük etmez, kimseye zor ile kendi inancını kabul ettirmeye çalışmaz. Dost düşman, kimse ile münakaşa etmez. Herkese karşı güler yüzlü ve tatlı sözlü olur. Fakat, saygı göstermek ayrıdır, iyi geçinmek, kalbini incitmemek ayrıdır. Bu ikisini karıştırmamalıdır.

Saygı ne demek?
Sual:
 Bizim ibadetlerimize saygı gösteren, bayramlarımızı tebrik eden gayrimüslimlerin ibadetlerine, dini bayramlarına saygılı olmamız, Noellerini tebrik etmemiz gerekmez mi?
CEVAP
Gayrimüslim, ibadetlerimize saygılı olsa, kâfirliğine asla bir zararı olmaz. Hatta Müslümanlara saygı için cami yaptırsa, Ramazanda oruç tutsa, bayramlarımızı tebrik etse, dinlerine, inançlarına bir zarar gelmez. Fakat bir Müslüman, onlara mahsus ibadetleri yaparsa, mesela haç takarsa, zünnar kuşanırsa, Noel’i kutlarsa kâfir olur. 

Saygı duymak, kıymet vermek demektir; fakat günümüzde farklı anlamda kullanılabiliyor. Mesela, oruçlu bir kimse rahatsız olmasın diye, yanında yiyip içmeyen için, Müslümanın orucuna saygı gösterdi deniyor. Bu anlamda, Müslümanlar da, hiçbir gayrimüslimin ibadetine, bayramına karışmaz. Dinimiz, herkese din ve ibadet hürriyeti vermiştir. Fakat onların kiliselerine, haçlarına ve dini bayramlarına hürmet edilmez. Bu ikisini karıştırmamalıdır.

Papanın jesti imiş!
Sual: Papa jest olsun diye Sultanahmet Camii'nde dua etmişti. Bunu örnek alan imamların, papanın jestine karşılık vermeleri gerekmez mi? Mesela, kilisede haç çıkaramazlar mı?
CEVAP
Her şeyde fedakârlık olur, dinde ve namusta fedakârlık olmaz. Bu, jest için değil, misyonerlik içindir. Bir gayrimüslim jest olsun diye karısını teklif etse, Müslümanın da, buna karşılık aynı şeyi yapması haç çıkarmaktan daha hafif olur, çünkü karısını peşkeş çekmek haram, haç çıkarmaksa küfürdür.

Bir kâfir, camiye girip dua ederse, kendi bâtıl dinine hiçbir zarar gelmez, ama bir Müslüman, Hristiyanların ibadetlerine mahsus olan bir şeyi yaparsa, mesela haç çıkarırsa, haç takarsa, vaftiz olursa, imanını kaybeder, kâfir olur. İki dinli olmak, mesela hem Hristiyan, hem de Müslüman olmak da küfürdür. İki dinli görünüp jeste karşılık verilmesini söyleyenler, misyoner veya din cahili kimselerdir.

Kilisede namaz
Sual:
 Amerika'da âyinlere katılarak Hristiyanları hoşnut etmeye kalkan Müslümanlar, kiliselerde de, namaz kılıyorlarmış. Kilisede namaz kılmak caiz olur mu?
CEVAP
Âyinlere katılmak caiz olmadığı gibi, kilisede namaz kılmak da caiz olmaz. Bunlar, misyonerlik faaliyetlerinin yeni şeklidir. Kiliseyi Müslümanlara şirin göstermeye çalışıyorlar. İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:
Kilisede namaz kılınmaz ve Kur'an-ı kerim okunmaz, çünkü kilisede şeytanlar toplanır. Kilise putlardan temizlenirse, namaz kılmak caiz olur. (Redd-ül-muhtar)

Âyinlerine katılmakla veya kilisede namaz kılmakla, Hristiyanlar, Müslümanlardan hoşnut olmazlar. Çünkü bir âyet-i kerimede mealen buyuruluyor ki:
(Sen, onların dinine uymadıkça, Hristiyanlar ve Yahudiler senden hoşnut olmazlar. De ki: Doğru yol, ancak Allah'ın [bildirdiği İslamiyet] yoludur.) [Bekara 120]

Yani Ehl-i kitap, doğru yolda [Allah'ın yolunda] değildir. Ehl-i kitabın bozuk dinine girmedikçe, istavroz çıkarılsa da, haç altında âyin yapılsa da, Hristiyanlar Müslümanlardan hoşnut olmaz. Zaten Hristiyanlar, maksatlarının, Müslümanları Hristiyanlaştırmak olduğunu da gizlemiyorlar.

Beddua etmek
Sual: Okul arkadaşım, (Biz ehl-i kitaba hiç beddua ve lanet etmeyiz, Allah kahretsin demeyiz, Allah ıslah etsin deriz. Özellikle, “Allah Yahudileri ve Hristiyanları ıslah etsin” diye dua ediyoruz. Bunların Müslüman olma ihtimalleri olduğu için bedduadan kaçıyoruz. Peygamberimiz de kâfirlere beddua etmedi ve onlardan, daha sonra Müslüman olanlar oldu. Beddua etseydi, onlar Müslüman olamazdı. Peygamberimize uyarak, biz de beddua etmiyoruz) dedi. İslam düşmanlarına, kahrolsun demek caiz olmuyor mu?
CEVAP
Önce şu hususu açıklayalım. Böyle düşünenler, Ehl-i Kitabın ebedi Cehennemlik olduğunu bildiren âyetleri tarihsel kabul ediyor, yani onları kâfir bilmiyor. Bu bakımdan, onların ıslah olmaları için niye dua etsin ki? Bu işte bir gariplik yok mu?

Allah ve Resulü ile İslam âlimleri, zalimlere, kâfirlere beddua etmiştir, lanetlemiştir, kahrolsunlar demişlerdir. Onlar hâşâ bunların Müslüman olabileceğini, onun için beddua etmemek gerektiğini bilememişler mi?

Birkaç âyet-i kerime meali şöyledir:
(Allah onları [Yahudi ve Hristiyanları] kahretsin!) [Tevbe 30]

(Allah’ın laneti inkârcıların üzerine olsun.) [Bekara 89]

(Allah, inkârları yüzünden onlara [Yahudilere] lanet etmiştir.) [Nisa 46]

(Allah’ın eli sıkı diyen Yahudilere lanet olsun!) [Maide 93]

(Allah’ın laneti zalimlerin üzerine olsun!) [Araf 44]

(Bozgunculara lanet olsun.) [Rad 25]

(Koyu bir cehalet ve gaflet içinde olan o yalancılar kahrolsun!)[Zariyat 10,11]

Peygamber efendimiz de, bazı gruplara beddua etmiştir. Birkaç hadis-i şerif meali:
(Yahudileri Allah kahretsin, iç yağını Allah haram edince, onu eriterek satıp parasını yediler.) [Müslim]

(Allah Yahudi ve Hristiyanları kahretsin! Peygamberlerinin kabirlerini mescid edindiler. Siz Arap topraklarında iki din bırakmayın!) [Beyhekî]

(Karşı cinsin elbisesini giyene lanet olsun!)
 [Hâkim]

(Lutilere Allah lanet etsin!) [Beyheki]

(Bid’at ehline lanet olsun!) [Deylemi]

(Paraya tapana lanet olsun!) [Tirmizi]

(Kızını fâsıkla evlendirene lanet olsun.) [Şir’a]