Kalbin, gönlün hasta olması
05/12/2024 Perşembe Köşe yazarı O.Ü
Sual: Din kitaplarında kalb, gönül hastalığından bahsediliyor, bu nasıl bir hastalıktır ve tedavisi nasıl olur?
Cevap: Bu konuda İmâm-ı
Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
“Tabipler diyor ki, hasta perhiz yapmalıdır. İyi
olmadan önce ona gıda iyi gelmez. Yağlı kuş eti bile böyledir. Hatta
hastalığını arttırır. Hastanın yediği hastalığı arttırır!
Bunun için, önce hastayı iyi etmeyi düşünmek lazımdır.
Bundan sonra, uygun gıda vererek, eski kuvvetli hâline kavuşturulması
düşünülür.
Bunun gibi, (Kalblerinde hastalık vardır) meâlindeki
âyet-i kerimede bildirilen kalb hastalığına yakalanmış olanların hiçbir ibadeti
ve taati fayda vermez, belki zarar verir. (Çok Kur’ân-ı kerim
okuyanlar vardır ki, Kur’ân-ı kerim bunlara lanet eder) hadis-i şerifi
meşhurdur. (Çok oruç tutanlar vardır ki, onun oruçtan kazancı, yalnız
açlık ve susuzluktur) hadis-i şerifi de sahihtir. Kalb hastalıklarının
mütehassısları olan tasavvuf büyükleri de, önce hastalığın giderilmesi için
yapılacak şeyleri emir buyururlar. Kalbin hastalığı, Hak teâlâdan başkasına
tutulması, bağlanmasıdır. Belki, kendisine bağlanmasıdır. Çünkü herkes, her
şeyi kendisi için ister. Çocuğunu sevmesi, kendini sevdiği içindir. Malı,
mevkiyi, rutbeyi hep kendisi için ister. Onun mabudu, tapındığı şey, kendi
nefsidir. Nefsinin istekleri arkasında koşmaktadır. Kalb, bu bağlılıklardan
kurtulmadıkça, insanın kurtulması çok güç olur. Bundan anlaşılıyor ki, aklı
başında olan ilim adamları ve kalbi uyanık olan fen adamları, her şeyden önce,
bu hastalığın giderilmesini düşünmelidirler.”
Sual: İbadet yeri olan camilerde, dünyalık sözler
söylemenin, konuşmanın, kavga etmenin hükmü nedir?
Cevap: Camide pazar
kurmak, yüksek sesle konuşmak, nutuk söylemek, kavga etmek, silah çekmek, ceza
vermek tahrimen mekruhtur. Cuma ve bayram hutbelerinde de nutuk verir gibi
okumak, konuşmak caiz değildir.
Sual: "Mâ-i müsta'mel" neye denir ve bunun
kullanılması necis olur mu?
Cevap: Mâ-i müsta'mel; kullanılmış su demektir.
Abdestte, gusülde kullanılan yahut yemekten önce ve sonra, sünnet olduğu için
el yıkamakta kullanılan su, yıkanan uzuvdan ayrılınca necis olur. Bazı âlimlere
göre, başka uzva, elbiseye, yere düştükten sonra necis olur. İlk düştüğü yeri
kirletmez.