Cennetten ümitli ol cehennemden kork!

22/02/2019 Cuma Köşe yazarı V.T

Rahat ve huzur âyeti azap âyeti ile birlikte, azap âyeti de rahat ve huzur âyeti ile birlikte inmiştir.
 
Seyyid Mehmed Nûri Efendi İstanbulda yetişen evliyânın büyüklerindendir. Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî’nin onbeşinci bâtından torunudur. 1216 (m. 1801)’de İstanbul’da doğdu. 1282 (m. 1866)’de aynı yerde vefât etti. Bir sohbetinde buyurdu ki: Hazreti Ebû Bekir’in, Hazreti Ömer’e (radıyallahü anhüma) yaptığı tavsiyeler:
“Ey Ömer! Allahü teâlânın, gündüz yerine getirilmesi gereken birtakım hakları vardır. Onları gece kabul etmez. Geceleyin yerine getirilmesi gereken birtakım hakları vardır. Onları da gündüz kabul etmez. Allahü teâlâ, farz yerine getirilmediği müddetçe, hiçbir nafileyi kabul etmez. Dikkatini çekmedi mi yâ Ömer? Kıyâmet gününde terazileri ağır gelenler, O’na tâbi olanlar ve O’nun kendilerine yüklediği mesuliyetleri taşıyanlardır. Yarın haktan başka hiçbir şeyin konulmadığı bir terazinin ağır gelmesi, elbette ki bir haktır. Yâ Ömer! Kıyâmet gününde bâtıl şeylerin konduğu bir terazinin hafif gelmesi de hakkın ta kendisidir. Yâ Ömer, rahat ve huzur âyeti azap âyeti ile birlikte, azap âyeti de rahat ve huzur âyeti ile birlikte inmiştir. Böylece müminin Allahü teâlânın Cennetinden ümitli, Cehenneminden ise korkması sağlanmıştır. Yâ Ömer! Benim tavsiyelerime iyice kulak vermişsen, gâib hiçbir şey, hazır olan ölümden senin için daha sevimli olmamalıdır. Zâten sen ona karşı hiçbir şey de yapamazsın.”
Hazreti Ali’nin (radıyallahü anh) halîfe olunca mescidde okuduğu hutbe şöyledir:
“Allahü teâlâ, kullarına doğru yolu gösteren, her türlü hayrı ve şerri açıklayan bir kitap indirmiştir. Sizler bu kitapta yazılı olan hayırları alınız ve zikredilen kötülüklerden uzak durunuz. Allahü teâlânın size farz kılmış olduğu emirleri yerine getiriniz ki, onlar sizi Cennete götürsün. Müslüman, Müslümanların elinden ve dilinden sâlim olduğu kimsedir. İnsanların haklarına ve hukuklarına dikkat ediniz. Özellikle ölümü iyi hatırlayınız, insanlar sizin önünüzde duruyor. Fakat arkanızda sizi tehdit eden bir kıyâmet saati vardır. Şu dünyâda, cenâb-ı Hakk'ın kullarının hakları konusunda cenâb-ı Hakk'tan korkunuz. Yarın kıyâmet gününde, her türlü ufak şeylerden, hayvanlara karşı olan hareketlerinizden bile sorumlu olacaksınız. Ey insanlar! Her konuda Allahü teâlâya itaat ediniz. O’na isyan etmeyiniz. Bir yerde hayır gördüğünüz zaman onu mutlaka alınız, şer gördüğünüz zaman da ondan uzak olmaya çalışınız.”