Cehennem ateşinin yakmadığı kimseler!
06/08/2022 Cumartesi Köşe yazarı A.D
"Üç sınıf insana Cehennem ateşi dokunmaz: Bunlar, kocasına itaat eden kadın, ana-babasına iyilik eden evlât ve insanlara merhamet eden kimsedir."
Din büyüklerimiz
buyuruyor ki: Anaya, babaya iyilik ve ihsân, evlât üzerine farzdır. Hiçbir
zaman ve hiçbir sebeple onlara sert söylemek caiz değildir. Allahü teâlâ İsrâ
sûresinde buyuruyor ki:
(Ana ve babadan biri
veya ikisi ihtiyârladığında usanıp da öf deme! Ağır söz söyleme! Onlarla
yumuşak ve tatlı konuş!)
Hadîs-i şerîfte
buyuruldu ki:
(Üç sınıf insana
Cehennem ateşi dokunmaz: Bunlar, kocasına itaat eden kadın, ana-babasına iyilik
eden evlât ve insanlara merhamet eden kimsedir.)
Ana-baba, zâlim de
olsalar, kendisine zulmetseler de evlât, onları küstürmemelidir... Ananın,
babanın, kocanın, hiç kimsenin, İslâmiyyete uymayan emri dinlenilmez, yapılmaz.
Fakat, anaya, babaya, yine tatlı söylemek, onları incitmemek lâzımdır. Ana baba
kâfir ise, onları kiliseden, meyhâneden, sırtta taşıyarak bile geri getirmek
lâzımdır. Fakat, oralara götürmek lâzım değildir...
Ana-babaya karşı alçak
gönüllü olmalı, yaşadıkları müddetçe onlara hizmet etmeli ve bununla onların
rızâlarını kazanmalıdır.
Evlât, ana-babasına
şefkat, merhamet ve sevgi ile bakınca ona, böyle bir bakışı için, kabûl edilmiş
bir hac sevâbı verilir. Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) (Babasına
ve annesine merhamet nazarı ile bakan evlâda, hac ve umre sevâbı yazılır) buyurdu.
"Günde bin defa bakarsa da böyle midir?" diye sorulunca (Günde
yüz bin defa baksa da...) buyurdu.
Birisi Peygamber
aleyhisselâma dedi ki:
- Yâ Resûlallah,
yanımda yaşlı anam vardır. Elimle yedirip içiriyorum. Abdestini aldırıyorum.
Sırtımda gezdiriyorum. Hakkını ödemiş olur muyum?
Peygamber aleyhisselâm
buyurdu ki:
- Hayır, yüzde birini
bile ödemiş olamazsın. Ancak iyilik ediyorsun. Allahü teâlâ bu az iyiliğine
karşılık çok sevap ihsân eder.
Ana veya baba öldükten
sonra da onlar için iyilik yapılması emredilmektedir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu
ki:
(Sadaka veren kimse,
sadakasını neden Müslüman olan anne ve babasının ruhu için vermez? Hâlbuki
böyle yaparsa, verdiği sadakanın sevâbı, onların ruhuna gideceği gibi, onlardan
bir şey eksilmemek şartı ile, onların sevâbı gibi bir sevâp da kendisine
yazılır.)
Ana-babayı ziyâret
etmemek büyük günâhtır. Uzakta iseler, hiç olmazsa, selâm göndererek, tatlı
mektup yazarak, telefon ederek gönüllerini almalı ve bu günâhtan kurtulmalıdır.
Şunu hiç unutmayalım ki, ananın, babanın evlâdına duâsı, Peygamberin ümmetine duâsı gibidir...