Sünnet-i müekkede ve sünnet-i hüdâ...
09/07/2021 Cuma Köşe yazarı V.T
Sünneti terk edene azap olmaz. Lâkin ıtâba (azarlanmaya) müstahak
olur.
Mensûr bin Ömer Kerhî hazretleri hadîs ve Şafiî Mezhebi fıkıh âlimidir. 447
(m. 1055) yılında Bağdad’da vefât etti. Bağdad’da Şafiî fıkıh âlimlerinin
meşhûrlarından fıkıh ilmini öğrendi. Şafiî mezhebi fıkıh bilgilerini çok iyi
bilirdi. Birçok hadîs-i şerîf ezberleyip, hocalarından çok şey yazdı. Zamanının
ileri gelen fıkıh ve hadîs âlimlerinden oldu. Buyurdu ki:
Sünnet, Allahü teâlânın açıkça bildirmeyip, yalnız Resûlullah
efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) yapılmasını övdüğü, yahut devam üzere
yaptığı, yahut yapılırken görüp de mâni olmadığı şeylere sünnet denir. Sünneti
terk edene azap olmaz. Lâkin ıtâba (azarlanmaya) müstahak olur. Misvak
kullanmamak gibi. Dişi sararınca, ağız kokusu değişince, uykudan kalkınca,
namaza durmadan önce misvak kullanmak mekrûhtur diyenlerin sözleri muteber
değildir. Eğer dişinin kanama korkusu varsa yavaş yavaş sürmeli, dişe ve dile
de olsa sürüp, misvak kullanmayı terk etmemelidir. Peygamberimiz dişleri
misvâklayarak kılınan bir namazın, misvâksız kılınan yetmiş vakit namazdan
efdal olduğunu beyân buyurmuşlardır. Oğlan çocuklarına da misvak kullanmayı
âdet ettirmek müstehâbdır. Kadınların dişleri zayıftır. Onlar için sakız,
misvak yerine geçer. Ezan ve ikâmet okumak, cemâatle namaz kılmak, oğlan
çocuklarını sünnet ettirmek ve evlendiği vakitte yemek yedirmek sünnettir.
Sünnet ikidir. Biri sünnet-i müekkededir. Buna sünnet-i hüdâ da denilir, işlemesi vâcib hükmünde olup, terki de vacibin terki gibi tahrîmen mekrûh olduğu için, vâcib mesabesinde görüldü. Bazı ulemâ, sünnetin terki tenzîhen mekrûhtur dedi. Sabah namazının sünneti, yatsı namazının iki rek’at son sünneti, Cum’a namazının ilk ve iki rek’at son sünneti, akşam namazının sünneti, Cum’a namazının dört rek’at ilk sünneti ve dört rek’at son sünneti, müekked sünnetlerdendir. Biri de sünnet-i gayr-i müekkededir. İkindi ve yatsı namazının ilk sünneti gibi. Biri de sünnet-i kifâyedir. Ezan ve ikâmet sünneti gibi ki, bir Müslüman okuyunca diğerinden sakıt olur. Resûlullah efendimizin dört halîfesinin de sünnetleri vardır. Hazreti Ebû Bekr’in (radıyallahü anh) sünneti, Kur’ân-ı kerîmi Mushaf hâline getirip toplamak. Hazreti Ömer’in (radıyallahü anh) sünneti ramazanın başından sonuna kadar teravihi cemâatle kılmak. Hazreti Osman’ın sünneti, cuma günü hutbeden önce ezan okumak. Hazreti Ali’nin (radıyallahü anh) sünneti, her hafta, başını tıraş etmektir.