Misafirle kapıya kadar çıkmak sünnettir…
06/08/2022 Cumartesi Köşe yazarı V.T
Hadis-i şerif:
“Kişinin, misafiri ile birlikte evinin kapısına kadar çıkması sünnettir.”
Hâfız Afifüddîn
hazretleri Hadis âlimlerinin büyüklerindendir. 698 (m. 1299) senesinde doğdu.
765 (m. 1363) senesinde Medîne-i münevverede vefat etti. Zamanın meşhur
âlimlerinden hadîs-i şerîf dinledi ve ilim öğrendi. Rivayet ettiği hadîs-i
şerîflerde Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem buyurdular ki:
“Doğru ve dürüst olan
tacir, kıyamet gününde sıddîklar ve şehidler ile beraber haşredilecektir.”
“Alıcı ile satıcı
doğru söyleyip birbirine nasihat ettikleri zaman, alışverişleri bereketlenir.
Malın kusurunu gizleyip yalan söyledikleri zaman, alışverişin bereketi kalkar.”
“Kişinin, mümin
kardeşinin artığından içmesi tevazudandır. Bir kimse mümin kardeşinin
artığından içince, ona yetmiş sevap yazılır. Ondan yetmiş günah silinir ve
yetmiş derece yükseltilir.”
“Arş’ın üzerinde; Lâ
ilahe illallah Muhammedün Resûllullah, Ebû Bekr-is-Sıddîk, Ömer-ül-Fârûk,
Osman-üş-şehîd ve Aliyy-ül-Mürtezâ yazılıdır.”
“Namaz kılanın hâli,
tacirin hâline benzer ki, tüccar sermayesini elde etmedikçe kazancı onun için
halis olmaz. Aynı şekilde, namaz kılan kimse farzı eda etmedikçe, nafile
namazları kabul olmaz.”
“Kendisinde Allahü
teâlâ anılan ev ile anılmayan evin hâli, diri ile ölünün hâline benzer.”
“Kişinin, misafiri ile
birlikte evinin kapısına kadar çıkması sünnettir.”
“Allahü teâlâ ipek
giyene ve altın yüzük takan erkeklere lanet etsin.”
“Zengine, malından
dolayı tevazu eden fakire, Allahü teâlâ lanet eylesin. Fakirden kim bunu
yaparsa, dininin üçte ikisi gider.”
“Dünyada rezil olmak
ahirette rezil olmaktan daha ehvendir.”
“Ahir zamanda, helal
bir dirhem ve itimat edilecek bir kardeş bulunmayacaktır.”
“Mirac gecesinde bir
kavme uğradım. Bunların bakırdan tırnakları olup, yüzlerini ve etlerini
tırmalıyorlardı. “Ey Cebrâil! Bunlar kimlerdir?” diye sordum. “Onlar, insanları
gıybet edenler ve onların namuslarına ve ırzlarına düşman olanlardır” dedi.”
“Allahü teâlâ, kıyamet günü olunca mahlukatını bir alana toplar. Sonra kullarından birisine: “Ey kulum! Benim kendisinin eliyle nimet gönderdiğim falancaya teşekkür ettin mi?” buyurur. Kul “Hayır, ya Rabbi! Ben, o nimetin senin indinden tarafından olduğunu bildiğim için, o nimete karşı sana şükürde bulundum” der. Bunun üzerine Allahü teâlâ: “Kendisi eliyle vasıtasıyla nimet gönderdiğim kimseye teşekkür etmeyince, bana şükretmiş olmazsın” buyurur.”