Eşler birbirine nasıl davranmalı?
09/10/2022 Pazar Köşe yazarı S.K
Eşler her zaman birbirinin gönlünü almalı. Birbirinin hakkını gözetmede Allahü teâlânın [veya dinimizin] emrine uymalı.
Ailede huzur ve
mutluluk olması için -3-
8-Eşler her zaman
birbirinin gönlünü almalı. Birbirinin hakkını gözetmede Allahü teâlânın emrine
uymalı. Birbirine karşı güveni sarsacak durumlardan sakınmalı. Birbirlerinin
dert ortağı olmalı.
9-Eşler, çocukları
terbiyede, birbirine yardımcı olmalı. Bilhassa bebek, gece gündüz ağlayıp,
anasına hiç rahat vermez. Onun için erkek, bu hususta hanımına yardımcı
olmalı. Böyle, hanımına imdat edene, Allahü teâlâ yardım eder.
10-Erkek, ailesine,
çoluk çocuğuna imkânı nispetinde yiyecek, giyecek ve diğer ihtiyaçları
hususunda memlekette âdet olanların en kıymetlisini, en iyisini
almalıdır. Kadın da kanaatkâr olmalı, eşinden gücünün yetmediği şeyleri
istememeli. Hoşuna giden her gördüğünü almak, bir eşyayı birkaç kere
kullanıp, onu bırakıp yenisini almak gibi
alışkanlıklardan sakınmalı. Kadın, kocasının malını muhafaza
etmeli. İsraf edip aileyi borcun içine düşürmemeli. Ayağını yorganına göre
uzatmalı.
İmâm-ı Gazâlî
“rahmetullahi aleyh” Kimyâ-i se’âdet'te diyor ki:
Zevcenin nafakasını
sıkmamalı, israf da etmemelidir. Ailenin nafakasına verilen paranın sevabı,
sadaka sevabından daha çoktur.
Peygamberimiz
“sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Gazâ için sarf edilen, köle
âzâd etmek için, fakire sadaka vermek için ve evindekilerin nafakası için sarf
edilen altınların [paranın] en üstünü ve sevabı çok olanı, evin nafakasına
verilen altının sevabıdır.)
11-Eşler, evde çoluk
çocukla birlikte yemek yemeli. Yalnız yememeli. Çoluk çocukla yemek sevaptır.
Süfyân-ı Sevrî (rahmetullahi aleyh) “Bir evin bütün aile efradı toplu
olarak yemek yediklerinde, Allahü teâlâ onlara rahmet eder ve melekler istiğfar
ederler” demiştir. Hazreti Ali (radıyallahü anh) “Sofradaki kalabalık
kimseler, ellerini tabağa uzattıklarında, Allahü teâlâ o yemeğe bereket
verir” demiştir. [Mürşid-i Müteehhilin]
12- En mühim şey,
nafakayı helâlden kazanıp, helâlden yedirmektir. Eshâb-ı kiramın
“aleyhimürridvan” aileleri “Bize helâl lokma getirin (haram lokma
getirmeyin. Çünkü biz), açlığa tahammül ederiz, fakat Cehennem ateşine
dayanamayız” derlerdi. [Mürşid-i Müteehhilin]
Evlenecek kimsenin
ailesini geçindirebilecek durumda olması lazımdır.
13-Eşler birbirlerine karşı sabırlı olmalı, acele ve öfke ile hareket etmemeli. Hazreti Âişe “Yâ Resûlallah! Bana vasiyet eyle!” deyince, Resûl-i ekrem buyurdu ki: “Yâ Âişe! Ben sana vasiyet ederim, sen de ümmetimin hâtunlarına vasiyet eyle! Yarın kıyamet gününde: Önce imandan; ikincisi abdestten ve namazdan; üçüncüsü, kocası hakkında sual olunur. Hangi erkek ki, hanımının kötü huyuna sabreylese, Hak teâlâ, ona Eyyûb Peygamber sevabını vere. Bir kadın dahi erkeğinin kötü huyuna sabreylese, Âişe-i Sıddîka mertebesini bula.” [Miftah-ul cennet]