Yalan söylenecek yer ve zaman var mıdır?
20/10/2021 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
"Başkasına karşı
yaptığı kusuru, gönlünü kırmamak için ondan saklayıp inkâr etmek için yalan
söylemek caizdir."
Dilimizin âfetleri
-16-
"Birgivî
Vasiyetnamesi"nde diyor ki: Yalan söylemekten kaçınmalıdır. Kasıtlı olmazsa, affı umulur.
Fakat bir kimse kasıtla, yani bile bile yalan söylese, kati haram olup büyük
bir günahtır. Hadîs-i şerifte buyuruldu ki: (Yalan, üç yerde caiz olur:
Birincisi harpte [her zaman din düşmanlarının zararından korunmak veya
Müslümanları korumak için], ikincisi, iki Müslümanı barıştırmak için,
birinden diğerine iyi lâf getirmek. Üçüncüsü, zevcelerini idare etmek için.)
Dinimizde bazı
yerlerde ve zamanlarda yalan söylemeye izin verilmiştir. Şöyle ki;
1- Bir zararı ve
fesadı gidermek için olursa, yalan söylemekte izin vardır. İki mümin arasında
düşmanlık, dargınlık olsa, aralarını bulmak, düşmanlıklarını gidermek için
yalan söylemek câizdir.
2- İslâmın
düşmanları olan kâfirlerle savaşırken, onların zararlarından müminleri korumak
için, onları yenmek ve öldürmek için, onlara yalan söylemek câizdir. Nitekim
hadîs-i şerîfte, (Harp hîledir) buyuruldu.
3- Bir kimseden
zâlimin zulmünü kaldırmak için, bir Müslümanın bulunduğu yeri, malını, günahını
saklamak için yalan söylemek caizdir. Bu ise, ölmemek için leş yemeye benzer.
4- Yenmiş bir hakkı
elde etmek için yalan söylemek câizdir.
5- Bâliğa olduğu
zaman muhayyer olan bir kadının, nikâhı feshetmek ve küfvü/dengi olmayan
adamdan ayrılmak için yalan söylemesi câizdir
6- Gece bâliğa
olmuş iken, utancından şimdi bâliğa oldum diyerek yalan söylemek caizdir.
7- Kimseye zararı
yoksa, bir başkasının sırrını gizlemek ve inkâr etmek için yalan söylemek
caizdir.
8- Kendi günahını
inkâr etmek için yalan söylemek caizdir. Çünkü günahı inkâr tevbe olup,
günahını insanlara söylemek ise mücâheredir. Yani âdeta onunla övünmek olup, bu
câiz değildir
9- Başkasına karşı
yaptığı kusuru, gönlünü kırmamak için ondan saklayıp inkâr etmek için yalan
söylemek caizdir.
Bu sayılan yerlerde câiz olan yalan, mecazlı, kinayeli, yani birkaç mânâlı sözler kullanıp, kendi kastettiği mânâ, muhatabının anladığından ayrı olan kelimelerle olmalıdır. Meselâ, dün yemiş olduğun yemeği kastedip, yemeğe çağrıldığın zaman, ben yedim desen câizdir. Bir kimse evinde iken, sana nerede olduğunu sorsalar, sen de mescidde sorun desen veya filân kimse odasında yoktur desen, hâlbuki o kimse, bahçesinde olsa, böyle sözler câizdir. Pahalı aldığını ucuz aldım dese, fazlasını ret ve inkâr etmeyip sussa câiz olur. Çünkü çok şeyin içinde az vardır demişlerdir.