İman ve inkâr, insanın tercihine bağlıdır
21/11/2024 Perşembe Köşe yazarı O.Ü
Sual: İman etmek veya reddetmek, insanın kendi tercihine mi bağlıdır?
Cevap: Allahü teâlâ, insanları
mümin, Müslüman yapmaya mecbur değildir. Onun merhameti sonsuz olduğu gibi,
azabı da, adaleti de sonsuzdur. Dilediği kuluna sebepsiz olarak ve o
istemeden, iman ihsan eder, verir. Aklıselimine uyarak, ahlakı ve işleri iyi
olanlara da, doğru, makbul olan imanı vermektedir.
Bir
insanın imanlı olarak ölüp ölmeyeceği son nefeste belli olur. Bütün ömrü iman
ile geçip, son günlerinde imanı giden, imansız ölen kimse, kıyamette imansızlar
arasında olur.
Allahü
teâlâ, sonsuz merhametinden dolayı, Peygamberler göndererek, var ve bir
olduğunu ve inanılması lazım olan şeyleri, kullarına bildirdi. İman,
Peygamberin bildirdiklerini tasdik etmek demektir. Peygamberi tasdik etmeyen,
inkâr eden, kâfir olur. Kâfirler ise, Cehennemde sonsuz olarak azap
göreceklerdir.
Peygamberi
işitmeyen kimse, Allahü teâlânın var olduğunu düşünüp, yalnız buna iman eder ve
Peygamberi işitmeden ölürse, bu da Cennete girecektir. Bunu düşünmeyip,
iman etmezse, Cennete girmeyecek. Peygamberi inkâr etmediği için,
Cehenneme de girmeyecektir. Kıyamet günü, hesaptan sonra, tekrar yok
edilecektir. Cehennemde sonsuz yanmak, Peygamberi işitip de, inkâr etmenin
cezasıdır. Âlimler arasında; “Allahü teâlânın varlığını düşünmeyip iman
etmeyen Cehenneme girecektir” diyenler varsa da, bu söz
Peygamberi işittikten sonra düşünmeyen demektir.
Aklı
olan kimse, Peygamberi inkâr etmez, hemen iman eder. Aklına uymayıp,
nefsine, şehvetlerine uyar, başkasına aldanır ise, inkâr eder. Muhammed
aleyhisselamın amcası olan Ebû Tâlib, Onu, kendi öz çocuklarından daha çok
sevdiğini, her vesile ile izhar etmiş ve Onu öven kasideler yazmıştır. Muhammed
aleyhisselâmın, onun ölüm döşeği yanına gelip, iman etmesi için, çok yalvardığı
hâlde, ananesinden ayrılmamak için, iman etmekten mahrum kaldığı, tarihlerde
uzun yazılıdır. Modaya uymak hastalığı, nefislerimizin tuzaklarından biridir.
Çok kimse, kendi nefislerinin bu tuzaklarına düşerek, büyük kazançlardan mahrum
kalmışlardır. Bunun içindir ki, bir hadis-i kudside, Allahü teâlâ;
(Nefislerinizi, kendinize düşman biliniz!
Çünkü, nefisleriniz, bana düşmandırlar!) buyurdu.