Hicri yeni yıl yaklaşırken...
28/07/2022 Perşembe Köşe yazarı S.A
M. Said Arvas Hocadan
Hatıralar...
Eshab-ı kiramın çoğu hicret etmişti. En son, Peygamber Efendimiz, Hazret-i Ebû Bekir'le beraber yola çıktılar. Böylece "Hicret" başlamış oluyordu...
Önümüzdeki cumartesi
günü Muharrem ayının birinci günüdür...
Muharrem ayı Kur'ân-ı
kerimde kıymet verilen dört aydan biridir. Bu ayda oruç tutmak çok
sevaptır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
"Ramazan
orucundan sonra en faziletli oruç, Muharrem ayında tutulan oruçtur. Farz
namazlarından sonra en faziletli namaz, gece kılınan (teheccüd) namazdır."
Hicretten önce
Müslümanlar büyük sıkıntı içinde idiler. Suçları, Allahın varlığına birliğine
Efendimizin onun kulu ve elçisi olduğuna inanmaktı.
Müminlerin bazısı
şehid edildi. Ammar bin Yasir'in annesi ve babası gibi... Bilâli Habeşi'ye
(radıyallahü anh) yapılan eza ve cefayı hepiniz biliyorsunuz. Dayanılacak gibi
değildi, inananların iki defa Habeşistan'a hicret etmelerine izin çıktı...
619 yılında
Müslümanlar iki büyük acı yaşadılar. Sevgili Peygamberimizin amcası Ebû Talib
vefat etti ki Mekke'deki hâmisi idi. Üç gün sonra da ilk mü'mine, Hatice
Validemiz (radıyallahü anha) rahmet-i rahmana kavuştu. Hazret-i Hatice en zor
günlerinde Server-i Kâinatın yanında durmuş, malını mülkünü Allah yolunda sarf
etmişti. Çocuklarının annesiydi. Bu seneye "Senetül Hüzn" (üzüntülü
sene) denildi.
Beklendiği gibi de
oldu, Ebû Talib'in vefatından sonra müşrikler Resul-i Ekreme daha fazla eziyet
etmeye başladılar. Mü'minlere sıkıntı vermekte âdeta birbirleri ile yarış
hâlindeydiler.
Zulüm ve işkencelere
rağmen Kur'ân-ı kerimin beşer kelâmı olamayacağını düşünerek iman edenlerin
sayısı arttı. Bir taraftan da Medine-i Münevvere'ye hicret başladı. Bu da
kâfirleri çok endişelendirdi. İslâmiyet artık Mekke-i Mükerremeden taşmış,
müşriklerin korktukları başlarına gelmişti!..
Eshab-ı kiramın çoğu
hicret etmişti. En son, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)
Efendimiz, Hazret-i Bekir'le beraber yola çıktılar. Böylece "Hicret" başlamış
oluyordu. Sevr Mağarasında üç gün üç gece kaldıktan sonra Kuba köyüne
vasıl oldular. Gerek muhacir gerek ensar, Allahın Resulünü büyük bir sevinç ile
karşıladı. Orada bir mescid inşa ettiler ve ilk cuma namazı kılındı... Bu
mübarek "Hicret" ile Mekke devri kapanmış, Medine-i
münevvere devri başlamış oldu. İslâm güneşi uzak ülkeleri de
aydınlattı... Hicretten sonra İslamiyet bir şehir dini olmaktan çıktı,
cihanşümul bir din olduğunu dünyaya duydu, tanıdı.
.....
NOT: Bu makale, 23 Ekim 2014 Perşembe günü yayınlanmıştır.