"İslâmiyetten kıl ucu kadar ayrılan bile!.."
28/07/2022 Perşembe Köşe yazarı V.T
Allahü teâlânın
sevgili Peygamberine ayak uydurmayan bir kimse, felaketlerden kurtulamaz!
Hâli-u Kasem hazretleri
Hadramut evliyâsının büyüklerindendir. Hadramut’ta Beyt-i Cübeyr şehrinde
doğdu. Küçük yaşta ilim tahsîline başladı. Kur'ân-ı kerîmi ezberledi. Kırâat
ilmini yâni Kur'ân-ı kerîmi okuma ilmini babasından öğrendi. Babası ona başka
ilimleri de öğretti. Büyük hadîs âlimlerinden hadîs-i şerîf dinledi. 1132
(H.527) senesinde Terîm'de vefât etti.
Sohbetlerinde buyurdu
ki: Bir kimse, kötü huylarını yok etmezse ve emirlere uyarak ve yasaklardan
sakınarak kendini süslemezse, İslâmiyet nîmetinin kokusunu bile duyamaz.
İslâmiyetten kıl ucu kadar bile ayrılan bir kimsede ahvâl ve mevâcid hâsıl
olursa, bunlara istidrâc denir ki, onu dünyada ve âhirette rezil olmaya
sürükler.
Allahü teâlânın
sevgili Peygamberine ayak uydurmayan bir kimse, felaketlerden kurtulamaz. Birkaç
günlük dünya hayatını, Hak teâlânın râzı olduğu şeyleri yapmakla geçirmelidir.
Bir kimsenin işlerinden, onun sahibi râzı olmazsa, onun yaşaması nasıl olur?
Hak teâlâ, onun büyük, küçük her yaptığını bilmekte ve görmektedir. Hazırdır ve
nâzırdır. Utanmak lâzımdır. Eğer bir kimsenin onun çirkin ve kötü işlerini
gördüğünü anlasa, onun gördüğü yerde bozuk bir şey yapmaz. Ayıplarını,
kusurlarını onun gördüğünü istemez. Müslümanlara ne oldu ki, Hak teâlânın hazır
olduğunu bilerek, Onun beğenmediği şeyleri yapmaktan sıkılmıyorlar? Bu nasıl
Müslümanlıktır? Hak teâlâya, kendi kusurlarını gören bir kimse kadar kıymet
vermiyorlar. Nefislerimizin kötülüklerinden ve işlerimizin bozuk olmasından
Allahü teâlâya sığınırız. Hadis-i şerifte, (Lâ ilâhe illallah diyerek
îmanınızı tâzeleyiniz!) buyuruldu. Şânı, şerefi çok büyük olan bu
sözle her ân, îmanı tâzelemeli. Uygunsuz işlerin hepsinden Allahü teâlâya tövbe
etmeli, Ona yalvarmalıdır! Belki, tövbe etmek için başka zaman ele geçmez.
Hadis-i şerifte, (Sonra yaparım diyenler helâk oldu) buyuruldu.
Yâni, iyi işleri geciktirenler, bu günün işini yarına bırakanlar aldandı, ziyân
etti. Boş zamanı kıymetlendirmelidir. Bu zamanlarda, Allahü teâlânın beğendiği
şeyleri yapmalıdır.
Tövbe yapabilmek, Hak teâlânın büyük nîmetlerinden biridir. Hak teâlâdan, her ân bu nîmeti istemelidir. İslâmiyeti iyi bilen ve hakîkat âleminden haberi olan Allah adamlarından yardım beklemeli, bunlardan imdat istemelidir. Böylece, Hak teâlânın lütfuna kavuşarak, Onun mukaddes tarafına çekilir. Ona karşı başkaldıramaz olur.