Gerçek hayat ölümle başlar!..
01/02/2025 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Bir mübarek zat, sohbet esnasında talebelerine "Şimdi size
bir yalan söyleyeceğim!" deyince herkes şaşkına dönmüş!
Ölümden önce olan her şeye dünya denir. Bunlardan,
ölümden sonra faydası olanlar, dünyadan sayılmaz, ahiretten sayılır. Çünkü
dünya, ahiret için tarladır. Ahirete yaramayan dünyalıklar,
zararlıdır. Kur'ân-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Dünya hayatı, ancak oyun ve boş şeyle meşgul
olmaktır. Ahiret ve nimetleri daimî olduğundan daha hayırlıdır. Bunların
farkını anlamaz mısınız?) [Enam 32]
Cenâb-ı Hak Errahmân sûresinde meâlen; “Her şey
fânidir, ancak Allahü teâlâ bâkîdir” buyuruyor...
Büyük İslam âlimi Hüseyin Hilmi Işık "kuddîse
sirrûh" buyurdu ki:
“Küllü şey’in fân”... Her
şey geçicidir. Her şey hayâldir. Hayat hayâldir. Bu dünya fâni, bugün
varız, yarın yokuz... İnsanın ömrü rüyâ gibi geçiyor. Hayâtımızın geçen kısmı
hayâl oldu, gelecek kısmı da hayâl olacak... İnsanlar uykudadır, ölünce
uyanacaklar; hakiki hayat, gerçek uyanıklık, ölüm ile
başlayacaktır...
Dünya hiçtir, ona kıymet verip peşinden koşan da
hiçtir. Dünyanın, Allah indinde hiç kıymeti yoktur. Hadis-i
şerifte, (Bu dünyanın, Allah indinde sivrisineğin kanadı kadar
bir kıymeti olsaydı, kâfire bir yudum su vermezdi) buyuruluyor.
Allahü teala bu dünyaya değer vermiyor.
Burayı Cennete gitmemiz için yarattı... Burada çeşit çeşit nimetler
görüyoruz. Sakın bunlar için yaşamayalım. Çünkü bunların aslı cennettedir.
Aslı olmazsa aynada görüntüsü olur mu? Kavuştuğumuz nimetlerin hepsinin aslı
olmasaydı görüntü itibarıyla bu dünyada eşi olmazdı...
***
Bir mübarek zat varmış. Bir gün sohbetini yapmış
bitirmiş, en son demiş ki talebelerine:
-Şimdi size bir yalan söyleyeceğim!
Talebeler böyle bir şey duymadıkları için şaşkınlıkla
sormuşlar;
- Efendim affedersiniz, kusura bakmayın anlayamadık!
- Anlamayacak ne var, şimdi size bir yalan
söyleyeceğim dedim ya!.. Eğer yalanım sonradan meydana çıksaydı günaha
girerdim. Ama ben yalanı peşinen söylüyorum.
Talebeler dikkatle dinliyorlar. Hocaları buyuruyor
ki:
-Şu anda kapıdan içeri meşhur zatlardan birisi girmek
üzere!
Talebelerin hepsi birden pencereye koşuyor. Bakıyorlar
gelen giden yok.
-Efendim, hani hiç kimse gelmiyor, diyorlar.
-İyi de ben size peşinen yalan söyleyeceğim dedim, siz
yine de pencereye koştunuz...
Dilimizde tüy bitti. Bütün kitaplar yazıyor. "Bu
dünya yalandır" diye. Siz hâlâ peşinde koşuyorsunuz. Yani bir yalanın
peşinden koşuyorsunuz...
İşte insanın nefsi bu. İşte şeytanın
aldatması bu. Adamı rüya peşinde, hayal peşinde koşturur!..