"Yarın yaparım diyenler helâk oldular"
01/01/2019 Salı Köşe yazarı R.A
Sevgili Peygamberimiz buyurdu ki: “Akıllı kimse [Akıllı Müslümân], kendisini hesaba çekip ölümden sonrası için hazırlık yapan kişidir.”
Her insan, kendisine takdir edilen ömrü, İlâhi irade istikametinde geçirmekle mükelleftir. Onun için Sevgili Peygamberimiz “Akıllı kimse [Akıllı Müslümân], kendisini hesaba çekip ölümden sonrası için hazırlık yapan kişidir” buyurmuştur. Yine Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) "Yarın yaparım diyenler helâk oldular" buyurmuştur.
Her şeyi zaman sayesinde kazanabiliriz; ama geçen zamanı geri getirmeye, hiçbir kimsenin gücü yetmez. Bir hadîs-i şerîfte “İki günü birbirine eşit olan aldanmıştır” buyurulmuştur...
İnsan, yaratılışı icâbı hayatı sever, ömrünün uzamasını ister. Ancak, uzun ömür, Hak yolunda tüketilmiş ise hayırlıdır. Nitekim bir sahâbî, Sevgili Peygamberimize, “Yâ Resûlallah! İnsanların hayırlısı [en iyisi] kimdir?” diye sordu. Peygamber Efendimiz şöyle cevap verdi: “İnsanların hayırlısı [en iyisi], ömrü uzun olup ameli güzel olandır.” O sahâbî, “İnsanların şerlisi [en kötüsü] kimdir?” diye sorunca da, Resûlullah Efendimiz, “Ömrü uzun olup da, ameli kötü olandır” buyurmuştur. [Tirmizî]
Günümüzde bütün dünyada cereyan eden hâdiseler muvâcehesinde belirtmek durumundayız ki, Yunus Emre’miz “Yaratılmışı severim Yaradan'dan ötürü” ve “Bir kez gönül yıktınsa, bu kıldığın namaz değil./Yetmiş iki millet dahi, elin-yüzün yumaz değil” demektedir.
Bu güzel nasihatleri, tavsiyeleri bilen ve bunlara inanan kimselerin; insanlara sövmek, onları dövmek ve öldürmek; can, mal ve ırzlarına zarar vermek şöyle dursun, onları üzmeyi ve kalplerini kırmayı bile akıllarından geçirmeyecekleri ortadadır. Onun için, anarşi ve terörün, İslâmiyetle hiçbir alâkası yoktur; olamaz da. Çünkü mukaddes dînimiz olan “İslâm” kelimesinin kendisinde bile “barış” manası vardır.
Bulgaristân’dan göçe zorlanan soydaşlarımıza, Kuzey Irak’tan kaçıp gelen peşmergelere, yakın zamanda da Sûriye’den gelen kardeşlerimize, biz Türk milleti olarak, kapımızı ve kucağımızı açıp, aş, iş ve yer verdik. Hatta bakınız, dost-düşman herkesin bildiği üzere, İspanya’dan zorla çıkarılan Yahudilere, insanlık numunesi ecdâdımız Osmanlılar kucaklarını açmışlardır. Hâlbuki Hıristiyanlar, Haçlı Seferlerini başlattılar; Engizisyon mahkemeleri kurdular; Saint Bartelmy katliâmlarını yaptılar. Avrupa’da Yahudileri fırınlarda yaktılar. İnşallah bunlar bir daha tekerrür etmez.
İslâm dîni, ahlâkı ve medeniyeti, orijinaline uygun olarak, doğru bir sûrette öğrenilir ve öğretilirse, ona uygun yaşanırsa, bütün fertlerin, âilelerin, cemiyetlerin, hattâ tüm insanlığın, tarihte olduğu gibi, günümüzde de rahat edecekleri, huzur ve sükûn içerisinde, emniyet ve asayiş üzere yaşayacakları; terör ve anarşinin biteceği rahatlıkla söylenebilir.