Geride bıraktığımız yılın muhasebesini yapalım...

31/12/2018 Pazartesi Köşe yazarı R.A

Aralık ayında, önemli bazı şahsiyetlerin vefâtları var. Yine bu ayda, önemli bazı gün ve haftalar da var.
Bunların çok cüzi bir kısmını, kronolojik olarak zikredecek olursak: 
16 Aralık (Hicrî 10 Muharrem 61 Aşûre Günü): Sevgili Peygamberimizin mübarek torunu, Hazret-i Ali Efendimizle Hazret-i Fâtıma annemizin kıymetli mahdûmu, Seyyid Ahmed Arvâsî beyin büyük dedelerinden Hazret-i Hüseyin, Kerbelâ'da şehîd edilmiştir.
17 Aralık 1273: Büyük âlim ve velîlerimizden Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî’nin; yine 17 Aralık 1995’te Doğu Türkistân Eski Genel Sekreteri [yani Başbakanı] büyük dâvâ adamı Îsâ Yûsuf Alptekin’in,
18 Aralık 1111: Büyük İslâm Âlimi ve velî İmâm-ı Gazâlî’nin,
20 Aralık 820: İslâm Âlimlerinin en büyüklerinden İmâm-ı Şâfiî’nin,
23 Aralık 1624: Evliyânın en önde gelenlerinden İmâm-ı Rabbânî’nin âhirete irtihâlleri vuku bulmuştur.
27 Aralık 1936’da da, “İstiklâl Marşı” şâiri Mehmet Âkif Ersoy vefât etmiştir.
        ***
Bizler yeni bir yıla girerken, geçmiş bir yılımızın muhâsebe ve murâkabesini yapmalıyız. Geçen bir sene boyunca, kendimiz ve âilemiz adına; milletimiz, memleketimiz ve devletimiz için; Müslümânlık ve insanlık uğruna ne gibi hizmetler, iyilikler, güzellikler, hayırlar, fedakârlıklar yaptığımıza bakmamız lâzım.
Tabii ki, günümüz şartlarında takrîbî 65-70 senelik, haydi 75-80 sene olsun, yahut 90-100 sene diyelim, bir insan ömrü içerisinde, [son istatistiklere göre, Türkiye’de yaş ortalaması 74-80 arasındadır], 1 sene çok mühim bir zaman dilimidir. Çünkü bir “Gün”: 24 saat, 1.440 dakika, 86.400 saniye’dir...
Bir senenin değil; yerine, zamanına ve şartlarına göre ayın, haftanın ve günün bile ehemmiyeti çok fazladır; hatta saatin, dakikanın ve saniyenin bile önemi çok büyüktür...
Unutmayalım ki, zaman nimeti, Allahü teâlânın bizlere önemli lütuflarından birisidir. Zaman en büyük sermayedir. Sevgili Peygamberimiz buyurmuştur ki: “İki [büyük] nimet vardır ki, insanların çoğu bunlarda hep aldanır. Bunlar: Sağlık ve boş vakittir.” [Tirmizî]
Dünya ve âhiret saâdetini kazanmak, bu sınırlı zamanı iyi kullanmaya bağlıdır. Nitekim Peygamber Efendimiz “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz. Nasıl ölürseniz öyle haşrolursunuz” buyurmuşlardır.
Yine Sevgili Peygamberimiz “Ameller, sonlarına göre değerlendirilir” buyurmuştur. Büyük devlet ve ilim adamı, târihçi Ahmed Cevdet Paşa’nın başkanlığındaki bir heyetin hazırladığı, bir hukuk âbidesi olan “Mecelle”de de “Hüküm sona göre verilir” denilmektedir. Zamanın önemini belirtmek için atalarımız ise “Vakit nakittir” demişlerdir...