Açları doyuran bir fakir babası...
01/10/2023 Pazar Köşe yazarı V.T
Ahmed Dede Kânûnî Sultan Süleymân devri âlim ve velîlerindendir.
Kütahya'ya yakın Gırbalcı köyündendir. Halk arasında "Kalburcu Şeyhi"
adıyla meşhûr olmuştur. Önce kendi memleketinin âlimlerinden ilim tahsîl etti.
Sonra Şeyh Sinân Karamânî'nin hizmetinde bulundu. Abdüllatîf Efendinin
sohbetlerinden çok istifâde etti. Mânevî hâllere ve makamlara kavuştu.
Şöyle bir hâdise anlatılır: Henüz talebeyken, arkadaşlarıyla
derse gidip gelirlerdi. Bir gün derse gittiklerinde, iki
arkadaşıyla berâber her biri, gönüllerinden geçenlerin hâsıl olması için
hocalarından duâ istediler. Hocaları bu talebelerini kırmadı. Onlar için duâ
etti. Hocalarının duâsı bereketiyle, o talebelerden biri Pâdişâhın ordusunda
komutan, biri de ilim ehli âlim bir kimse oldu... Ahmed Dede ise; hazret-i
İbrâhim gibi çok mâl ve mülke kavuştu, zengin oldu. Daha sonra İstanbul'a
geldi. Burada büyük zâtlardan olan Kütahyalı Merkez Efendi'nin yanında hizmet
etti. Merkez Efendi'nin yanında İslâmiyetin güzel ahlâkını ve Peygamber
Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) yolunu öğretmek için izin aldı. Yine
büyük zâtlardan Kastamonulu Şâban Efendi'nin de iltifatlarına kavuştu.
İstanbul'dan ayrılıp memleketine geldi. Burada yaptırdığı zâviyesinde ikâmet
eder, insanlara dünyâ ve âhiret saâdetinin yollarını öğretirdi. Hocasının duâsı
bereketiyle çok mal ve mülke kavuştuğundan, herkese çok fazla ikrâmlarda
bulunurdu. Gece-gündüz, gelene geçene yemek yedirir, açları doyururdu.
Çiftçilikle geçinirdi. Tarlaya ektiği buğday ve çavdarlar,
normal tohumdan olmasına rağmen, çok güzel ve benzersiz olurdu. Bu sebeple
Ahmed Dede'ye halk arasında "Çavdar Şeyhi" de derlerdi. Tarlalardan
elde ettiği buğdayı bir ambara koyar, kapısını kapatırdı. Buğdayı ambarın
altındaki oluktan alırlardı. Anbarın tamâmen boşaldığı hiç görülmedi. Bu sâyede
hiçbir zaman zahire sıkıntısı çekilmezdi...
Ahmed Dede'ye civar köy ve kasabalardan çok misâfirler gelirdi.
Misâfirlere, ayrılırken birer çörek verir, onlar da bunu yol azığı yaparlardı.
Her zaman; "Bu nîmetlerin hepsi, Ahmed Dede'nin hocası Abdüllatîf
Efendinin duâsı bereketi iledir" diye Allahü teâlâya şükrederlerdi.
Sultan İkinci Selîm şehzâdeyken Ahmed Dede'yi ziyâret etmiş ve
zâviyesi yakınında bir mescid yaptırmıştır. Kalburcu Şeyhi Ahmed Dede 1570
(H.978) senesinde memleketinde vefât etti.