"Sâlih bir kimseyi seven Allah'ı sevmiş olur..."
08/05/2020 Cuma Köşe yazarı V.T
“Takvâ ehli, sâlih kimselerle taş taşımak, kötü kimselerle helva yemekten
daha hayırlıdır.”
Ahmed İbn-i Âşir Endelüsî hazretleri Mağrib evliyasındandır. Endülüs'ün
(İspanya) Şemîne (Jimena) şehrinde doğdu. Tahsilini orada tamamladıktan sonra
Elhadrâ'ya (Algedras) giderek ders verdi. Burası Hristiyanların eline geçince
Fas’a gitti. Ribâtülfeth'te Şeyh Ebû Abdullah el-Yâbürî'ye intisap etti ve onun
halifesi oldu. 1009'da (m. 1600) Fas’ta Selâ'da vefat etti. Sohbetlerinde
buyurdu ki:
“Akıllı kimseye, sâlih ve iyi insanlarla beraber olup, kötü ve fâcir
kimselerden, uzak kalması yaraşır. İyi ve sâlih kişilerle sevgi köprüsü, çok
çabuk kurulup, bu sevginin kesilmesi çok geç olur. Kötü kimselerle ise, sevgi
bağı zor kurulup, çabuk çözülür. Kötü kimselerle beraber olmak, iyi ve sâlih
kimseler hakkında kötü zanda bulunmayı doğurur. Kötü kimselerle dost olan,
onların cemaatine girmekten kurtulamaz.”
“Kim sâlih bir kimseyi severse, Allahü teâlâyı sevmiş olur. Çünkü sâlih
kimseler, insanları Allahü teâlânın râzı olduğu şeylere davet ederler.”
“Takvâ ehli, sâlih kimselerle taş taşımak, kötü kimselerle helva yemekten
daha hayırlıdır.”
“Kötü kimselerle beraber bulunmak, Cehennemden bir ateş parçasıdır. Onlarla
beraber olmak, insanda kin meydana getirir. Onlar sevgiye lâyık değildirler.”
“Şu dört şey, kişiye saadet ve huzûr verir: Münâsip bir hanım, hayırlı
evlât, sâlih ve takvâ sahibi arkadaş, yiyecek-içecek ihtiyâcını bulunduğu
yerden karşılayabilmek.”
“Dîni bütün ve vakar sahibi kimselerle düşüp kalkınız. Çünkü onlar
meclislerinde, toplantılarında, kötü, çirkin, ahlâka ve vakara sığmayan
şeylerden bahsetmezler.”
“Akıllı kimse, sevdiğini söyledikten sonra, artık iki renkli ve iki kalpli
olmaz. O, içi dışına, sözü, işine uygun bir kimsedir.”
“Bir kimsede sevdiğin veya sevmediğin şeyleri görürsen, onun kalbi ile
dilinin birbirine uyup uymadığını, onun sözüne ne derecede sâdık olduğunu
ölçebilirsin. Sen kimsenin kalbinde gizlediği şeyi bilemezsin. Ancak sen,
insanlar hakkında dillerinden çıkana ve zâhirlerine göre muâmele yap.”
“İki rûh birbiriyle tanışırlarsa, aralarında yakınlık ve dostluk görüp,
birbiriyle anlaşırlar. Eğer birbirini tanımazlarsa, birbirinden ayrılırlar.”
“Ehl-i tâatın, sâlih kimselerin kalpleri, bulundukları memleketler uzak da olsa, beraberdir. Kötü kimselerin kalpleri de aynı yerde bile bulunsalar, birbirinden ayrı ve uzaktırlar.”