Eski ayakkabılar!..
04/10/2020 Pazar Köşe yazarı A.U
Çok fakîr biri, Nizâmeddîn Evliyâ hazretlerinin
cömertliğini duyup, huzuruna geldi bir gün.
Ve arz etti hâlini.
Ancak, bu velî de fakîr idi.
Bir çift eski ayakkabısı vardı.
Yoktu başka bir dünyâlığı,
O eski ayakkabıyı verdi ona.
Ama o fakîr, az buldu bu ihsânı.
Kendi kendine dedi ki:
“Bu zâta, çok cömert diyorlar.
Verdiği, bir çift eski ayakkabı!"
Kederli olarak geri döndü.
Ve konakladı bir handa...
O gece, Nizâmeddin Evliyâ hazretlerinin talebesi olan Emîr
Hüsrev de, ticâretten dönerken aynı hana indi.
Ve çok güzel bir koku duydu.
Kendi kendine dedi ki:
"Allah Allah, bu ne güzel koku.
Bu, mübârek hocamın kokusu."
Çok merak etti.
Kokunun geldiği odayı buldu.
Kapıyı tıklatıp, girdi içeri;
“Selâmün aleyküm!”
“Aleyküm selâm!”
“Nereden geliyorsunuz?”
“Nizâmeddîn Evliyâ’ya gittim.
Bana bir çift eski pabuç verdi.
Maalesef, başka şey vermedi.”
Emîr Hüsrev ona dedi ki;
“Sen, o eski ayakkabıyı bana ver.
Karşılığında bir kilo altın vereyim.
Adam şaşırdı!..
“Şaka yapıyorsunuz.”
“Hayır, çok ciddîyim.”
“Ama nasıl olur?”
“Âaah âh! Sen bunun kıymetini bilseydin; bu pabuçları almak için, bundan daha fazlasını verirdin” dedi.