"Doyması yemekle olan kimse, dâimâ açtır!.."
02/05/2023 Salı Köşe yazarı V.T
İshak bin Muhammed Nehrecûrî (Ebû Yâkûb) hazretleri evliyânın
meşhurlarındandır. İran’da Ahvaz yakınındaki Nehrecû köyünde doğdu. 941 (H.330)
senesinde Mekke-i mükerremede vefât etti. Cüneyd-i Bağdâdî ve daha başka büyük
zâtlarla görüşüp, sohbet etti.
Birisi ona gelerek; "Namaz kılıyorum, fakat tadını içimde
bulamıyorum" dedi. Ebû Yâkûb o zâta; Allahü teâlâyı sâdece namazda
hatırlarsan böyle olur. Allahü teâlâyı her zaman hatırlarsan, yapılan
ibâdetlerin tadını alabilirsin" diye cevap verdi.
Bu mübarek zat sohbetlerinde buyurdu ki:
"Doğruluk, açıkta ve gizlide hakka uymak ve uygun olmaktır.
Doğruluğun hakîkati, darlık ve kıtlık zamanlarında da hakkı
söyleyebilmektir."
"Allahü teâlâyı en iyi tanıyan, O'nun eserlerini,
kâinatdaki eşsiz nizâm ve intizâmı, ondaki ince ve yüksek sanatı görüp, Allahü
teâlânın büyüklüğü ve yüceliği karşısında hayran olup, hayrette kalan
kimsedir."
"Dünyâ bir deryâ, insanlar bu denizde yolcu, gemi takvâ,
âhiret ise sâhildir."
"Doyması yemekle olan kimse, dâimâ açtır. Zenginliği mal
ile olan fakirdir. Çünkü o mal, her zaman elde kalmaz. Allahü teâlâdan yardım
istemeyen, başarısızlığa mahkûmdur. İhtiyâcını insanlara arz eden mahrum kalır.
Gerçekte bütün ihtiyaçları gideren Allahü teâlâdır. Kullar birbirinin
ihtiyaçlarını gidermekte vâsıtadır. Allahü teâlâ, insanlara, birbirinin
ihtiyâcını gidermek için güç ve kuvvet vermezse, kimsenin kimseye yardımcı
olmaya gücü yetmezdi. Bu bakımdan ihtiyaçları, her şeyin sâhibi ve mâliki
Allahü teâlâya arz etmeli. Allahü teâlâ bir işin olmasını dilerse, onun meydana
gelmesini temin edecek sebepleri de yaratır."
"İnsan kendisine verilen nîmete şükrederse, Allahü teâlâ, o
nîmeti insanın elinden almaz. Eğer nîmete şükretmeyip, kıymetini bilmezse, o
nîmet devâm etmez, elden gider."
"Kul mânevî yönden yüksek mertebelere erişip kemâle
gelince, artık ona, belâ ve sıkıntılar nîmet şeklinde görünür. Çünkü, onun
Allahü teâlâya olan muhabbet ve sevgisi o kadar fazladır ki, artık O'ndan gelen
her şey, ona güzel ve tatlı gelir."
"İnsanın kazançlı olmasının esâsı, az yemek, az uyumak, az
konuşmak ve nefsin arzu ve isteklerini terk etmektir."
"Kişi, kendi benliğinden sıyrılıp, Hak ile berâber olursa, o zaman kulluk makâmına kavuşur. Kul olabilmek pek yüksek bir makamdır."