Başkasını kendine tercih edenler...
07/05/2023 Pazar Köşe yazarı V.T
Safiyüddîn Ahmed Harrâr hazretleri evliyânın meşhurlarındandır.
Mîlâdî on birinci asırda yaşadı. Endülüs'te (İspanya) İşbiliye'de (Sevilla)
doğdu. Mısır'da vefat etti. Buyurdu ki:
"Eskiden fütüvvet sâhipleri (başkasını kendine tercih
edenler) arkadaşlarını över, kendilerinden bahsetmezlerdi. Hattâ kendilerini
kötülerlerdi. Rahatlığı dostları için, zahmeti kendilerine seçerlerdi. Şimdiyse
herkes kendini övüp, dostlarını kötülüyor. Zahmeti arkadaşlarına, rahatı
kendilerine alıyorlar."
"Edep, konuştuğun zaman dilini korumak, yalnız kaldığın
zaman kalbini korumak, dışarıya çıktığın zaman gözünü korumak, yediğin zaman
boğazını korumak, uzattığın zaman elini korumak, yürüdüğün zaman ayağını
korumak ve bütün işlerinde vaktini korumaktır. Kim âzâlarını korumaz ve vaktini
zâyi ederse, onun uzuvları edepsizliğe gider. Kim vaktini değerlendirir,
sırrını gözetlerse, Allahü teâlâ onun vakitlerini ve uzuvlarını korur."
"Kul, gizli ve açık her zaman Allahü teâlâya itâat eder,
hiçbir an O'nun emrinden çıkmaz. Kendisine kötülük edene iyilik eder, nefsin
arzusuna uymaz, nîmet zamânında şükreder, şiddet zamânında sabreder. Kendinden
aşağı olana ikrâm eder. Kendisiyle istişâre edenin sözünü dinler."
"Dünyâ ve âhiretin hayrını, halvette ve kıllette
(yalnızlıkta ve azlıkta) buldum. Şerrini ise, halk arasına karışıp halkla
berâber olmakta buldum."
"İnsana nefsin hâkim oluşunun temeli, arzulara, isteklere
uymaktır. Arzu ve heveslere uyma gâlip gelince kalbi kararır. Kalp kararınca
can sıkılır, can sıkılınca huy kötüleşir."
"Kalbin altı hasleti vardır: Hayâtı ve ölümü, sıhhati ve
hastalığı, uyanıklığı ve uyuması. O, hidâyetle diri olur. Dalâletle ölür.
Temizlik ve saflıkla sıhhat bulur. Dünyâya meyletmek ve kararmakla hastalanır.
Zikirle uyanır, gafletle uyur. Bunlardan her birinin alâmetleri vardır: Kalbin
diriliğinin alâmeti; iyiliğe rağbet, kötülükten el çekmek ve hayırlı amel
işlemek. Ölümü de bunların tersidir. Sıhhati, bunlarla sıhhat ve lezzet
bulması, hastalığı da tersidir. Uyanıklığının alâmeti duyması ve görmesidir.
Uyuması da sağırlığı ve körlüğüdür."
"Dünyâ rahatlığının peşinden koşmak, dünyâ ve âhirette sıkıntıya sebeb olur. Dünyâyı terk edip Hakka yakın olmak, sevâbın rahatlığını getirir. Nefsinin arzularını terk eden, onların musîbetlerinden de kendisini korumuş olur."