"Seçilmişlerin kalpleri temizdir; onlar insanların önderleridir"
10/05/2023 Çarşamba Köşe yazarı V.T
Ahmed Müstegânimî hazretleri evliyânın meşhurlarındandır. 1874
(H.1291) senesi Cezâyir'de Müstegânim şehrinde doğdu. 1934 (H.1353) senesi
orada vefât etti. Evliyânın önde gelenlerinden Şeyh Muhammed Bûzidî'nin
sohbetlerinde kemâle gelip, olgunlaştı. Hocasının vefâtından sonra yerine
geçti. Tunus, Trablus, Hicaz, Şam, İstanbul gibi birçok yerleri dolaştı.
Gittiği yerlerdeki ilim sâhipleriyle sohbetlerde bulundu. Dönüşünde Müstegânim
ve başka yerlerde birçok dergâh inşâ etti. Çok talebe yetiştirdi. Sohbetlerinin
birinde buyurdu ki:
"Seçilmişlerin kalpleri temiz, ahlâkları güzeldir. Onlar
insanların önderleridir. İnsanları hayırlı amellere dâvet eder, sultan ve
devlet adamlarına emr-i mârûf nehy-i anilmünker yaparak, yâni Allahü teâlânın
emir ve yasaklarını bildirerek huzur ve âsâyişi sağlarlar. Seçilmişler bozulduğu
zaman yalancılar hâkim olur.”
"Allahü teâlânın, Arş'ın altında sabâ isimli bir rüzgârı
vardır. Bu rüzgâr, seher vakti eser ve seher vakti gönülden tövbe ve istiğfâr
edenlerin hallerini Allahü teâlâya götürür."
"İstigfâr, tövbedir. Tövbe, şu altı şeyi ihtivâ eder:
Yaptığına pişman olmak. Bir daha günah işlemeyeceğine azmetmek. Kaçırdığı
farzları yerine getirmek. Üzerinde olan hakları sâhiplerine vermek. Haramdan
hâsıl olan vücuttaki fazlalıkları atmak. Bedene, günahın tadını tattığı gibi,
ibâdet zevkini tattırmak."
"Allahü teâlâya yemin ederim ki, üstünlük ve şerefi,
mahluklardan bir şey beklememekte buldum... Bir gün bir köpek gördüm. Yanımdaki
ekmeği, yemesi için önüne koydum. Hiç iltifât etmedi. Bu hâline hayret ederek,
ekmeği ağzına yaklaştırdım, yine iltifât etmedi. Yâni mahluklardan bir şey
beklemiyor ve mahlûklardan gelen bir şeyi kabûl etmiyordu... Bu sırada gizliden
bir ses duydum: 'Köpeğin, kendisinden daha zâhid olduğu kimseye yazıklar
olsun!' diyordu."
"Yağcıdan yağ satın alırken, normalinden kıl kadar fazla
yağ isteyen, satın aldığı mikdârdan fazla olarak, satıcının elindeki malda gözü
olan kimsenin dîninin kuvveti kıl gibi zayıftır. Bunun gibi, kömürcüden kömür
alan kimse, normal alacağı tamam olduktan sonra; 'Biraz daha ver!' diyen, yâni
aldığı ile yetinmeyen, kalanda gözü olan kimsenin kalbi, o kömürden daha
karadır."
"Allahü teâlânın velî kulu, O'nun katında, ana kucağındaki arslan yavrusu gibidir. Acabâ o yavruya kötülük etmeyi kasdedene, anası imkân ve fırsat verir mi? Allahü teâlâ dostlarını muhâfaza eder."