“Beni Allah'a hibe edin!"

09/02/2025 Pazar Köşe yazarı A.U

Revak Sultân “rahmetullahi aleyh” Manisa'da yaşıyan bir velîdir. Gençliğinde bir “ilim sevdâsı” sardı onu.

 

Kalbi, “ilim aşkı” ile yandı tutuştu âdeta.

 

Bir gün, anne babasına; “Beni Allaha hibe edin. Gidip Onun dînini öğrenip döneyim!” dedi.

 

Onlar da sevinip;

 

“Peki oğlum! Var git, ilim öğren!” dediler. O gün çıktı Manisa'dan. Ancak bir müddet sonra dönüp geldi.

 

Gece vakti çaldı kapıyı...

 

Babası seslendi içeriden:

 

“Kimsiniz?”

 

Cevap verdi ki:

 

“Benim, oğlunuz.”

 

Kapının açılmasını beklerken, babası “Ben oğlumu Allah yoluna vermiştim. Geri almam!” dedi.

 

Ve açmadı kapıyı.

 

O da geri döndü.

 

Ve bütün ilimleri bitirip, maddî mânevî üstünlüklere kavuşmuş olarak geldi...

 

● ● ●

 

Bu zât, o gence;

 

“Haram, ateş gibidir evlâdım. Rabbimiz, hiç yoktan yaratıp bunca nîmetleri vermişken, bir kul Ona karşı nasıl günah işleyebilir?” buyurdu.

 

● ● ●

 

Bir gün sevdiklerine; “Bir müminin güzelliği nasıl ölçülür, biliyor musunuz?” diye sordu.

 

“Bilmiyoruz” dediler.

 

Bunun üzerine;

 

"Müminin güzelliği, ne namaz kılması, ne de oruç tutmasıyle belli olmaz. Kimsenin kalbini kırmamasıyla anlaşılır” buyurdu.