Kan vardı tabağında!..
23/12/2018 Pazar Köşe yazarı A.U
Habîb-i Acemî hazretleri aslen İranlı olup, 120 (m. 739)’da Basra’da vefât etti.
Gençliğinde, çok “zengin” olup, parasını fâizle verirdi insanlara.
Bir gün eve geldi.
Ve sofraya oturdu.
O ara kapıya bir “fakîr” gelip;
“Allah rızâsı için yiyecek bir şey verin” diye yalvardı.
Genç Habîb;
“Yemek yok!” dedi.
Ve kapattı kapıyı.
Fakîr, mahzun hâlde dönüp gitti.
O, yemek için sofraya geldiğinde “kan” vardı tabağında.
Şaşırdı, duygulandı!
Ve hatasını anladı.
"Keşke kovmasaydım" dedi içinden.
Hasan-ı Basrî hazretlerine gitmek için çıktı evden...
Ve yolda oynayan çocuklara rastladı.
Onu gören çocuklar, oyunu bırakıp kaçışmaya başladılar.
Kaçarken birbirlerine;
“Kaçın, kaçın!.. Şu gelen fâizcidir. Ayağından kalkan toz, üstümüze bulaşmasın!” diyorlardı.
Bu sözler “ok” gibi saplandı sînesine!
Hasan-ı Basrî hazretlerinin huzuruna vardı.
Sohbetini dinledi.
Günahlarına tövbe edip;
"İlâhî!.. Senin mağfiretin sonsuzdur, beni affet" diye yalvardı.
Sonra eve döndü.
Aynı çocuklar, onu görüp yine kaçışmaya başladılar.
Ama bu defâ;
“Kaçın, kaçın!.. Bu gelen kimse, tövbekârdır. Bizim ayağımızdan kalkan toz, o mübârek zâtın üzerine bulaşmasın!” diyorlardı.