"Bir şey şüpheli ise ondan sakının!.."
09/02/2025 Pazar Köşe yazarı V.T
İnsanın kalbinde
verânın (şüpheli şeylerden sakınma) bulunması, bütün dünyâya bedeldir.
Abdullah Ömerî hazretleri tanınmış hadîs âlimlerindendir. 184 (m. 800) senesinde Medine-i Münevvere’de vefât etti. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden bazıları:
Enes
bin Mâlik hazretlerinden rivâyet etti: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve
sellem) buyurdu ki: “Dünya husûsunda, kendisinden yukarı olanlara, dîni
husûsunda kendisinden aşağıda olanlara bakan kimseyi, Allahü teâlâ şükredici ve
sabredici olarak yazmaz. Dünya husûsunda kendisinden aşağıda olanlara bakıp,
din husûsunda kendisinden yukarıda olana bakan kimseyi Allahü teâlâ, şükreden
ve sabırlı bir kul olarak yazar.”
İbrâhîm
bin Sa’d hazretlerinden rivâyet etti: Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Eshâbım
hakkında, Allahü teâlâdan korkun! Sakın benden sonra onlara düşmanlık
yapmayınız. Onları seven beni sevdiği için sever. Onlara buğzeden, kin tutan,
bana düşmanlığından dolayı böyle yapmış olur. Onlara eziyet eden, bana eziyet
etmiş olur. Bana eziyet eden, Allahü teâlâya eziyet etmiş olur. Kim Allahü
teâlâya eziyet ederse, Allahü teâlânın onu cezalandırması çok yaklaşmıştır,
demektir.”
Sâlim
bin Abdullah hazretlerinden rivâyet etti: Resûlullah Efendimiz buyurdu ki:
“Allahü teâlâya yalvarıp, duâ etmeden önce Ma’rûfu (iyiliği) emredip,
Münker’den (kötülükten) nehyediniz (alıkoyunuz.) Günahınıza pişman olup, Allahü
teâlâdan afv ve mağfiret dilemeden önce, elbette Allahü teâlâ sizin duâlarınızı
kabûl etmeyecek. O zaman afv mağfiret de olunmayacaksınız. Yahudi âlimleri ve
Hristiyan din adamları Emr-i ma’rûf ve Nehy-i an-il münkeri terk ettikleri
için, Allahü teâlâ onları, kendi Peygamberlerinin lisânı üzere lanetleyip,
umûmî bir belâ vermiştir.”
Ebû
Ca’fer el-Hızâ, Abdullah Ömerî’nin bir gün büyüklerden birisinin şu sözünü
naklettiğini bildirdi: “Kur’ân-ı kerîmi çok okumalı. Çünkü, Kur’ân-ı kerîm,
okunup emirlerine uyulduğu zaman, Cennete götürür.”
Ebû
Münzir İsmail bin Ömer anlattı. Abdullah Ömerî şöyle diyordu: “İnsanoğlu
gaflete dalar da, Allahü teâlânın emirlerini yapmaz olur. Yasakladığı şeyleri
yapmaya başlar, insanlardan korkarak, Emr-i ma’rûf ve Nehy-i an-il-münker
(iyiliği emredip, kötülüklerden alıkoyma) farzını terk eder.”
Birisi, “Bana nasîhat et” dedi. Bunun üzerine, o zâta
dönerek “Verâ çok kıymetli bir haslettir, insanın kalbinde verânın
(şüpheli şeylerden sakınma) bulunması, bütün dünyâya bedeldir. Onun için, bir
şey şüpheli ise ondan sakın. Yoksa haram işlersin” dedi.
