Dedikodu, iftira, yalan
10/02/2025 Pazartesi Köşe yazarı A.U
Revak Sultân “rahmetullahi aleyh” Manisa'da yaşayan
bir velidir. Köylerin birinde bir fitne ve dedikodu başladı bu zat hakkında.
Sonra
birini gönderip;
“Git
söyle ona. İnsanları aldatmasın!” dediler.
Adam
dergâha geldi.
Oturdu
bir kenarda.
Revak
Sultân sohbet ediyordu o sırada.
O
kimseyi gördü.
Cemaate
dönüp;
“Kardeşlerim!
Bir Müslüman hakkında bilmeden ileri geri konuşmak hiç uygun değildir. Hele
iftira, hiç yakışmaz!” buyurdu.
Sohbet
sona erdi.
O
kimseyi çağırdı.
Ona
bir kutu verip;
“Bunu
götür, köy halkının huzurunda aç!” dedi.
O
kimse;
"Peki
efendim" dedi.
Ve
döndü köye.
Köylüler
merakla onu bekliyorlardı. Bu, onları görünce;
“Arkadaşlar!
O kişi hiç de zannettiğimiz gibi biri değil. Faziletli bir kişi olduğu yüzünden
okunuyor. Şu kutuyu da size gönderdi” dedi.
Sonra
açtı kutuyu.
Gördükleri
manzara karşısında şaşırdılar.
Zira
kutunun içinde bir miktar "pamuk" vardı. Üzerinde de yanar hâlde,
kıpkırmızı bir "ateş koru" duruyor ama pamuğu yakmıyordu.
Hatalarını
anladılar...
Ve hepsi özür dilediler bu “Allah dostundan”.
