Evliyanın yanına defnedilmek...
13/07/2022 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü
Hazret-i Hüseyin:
"Yarın İran'dan bir cenaze getirilecektir. Onu, sakın bana yakın
defnettirme!.."
Sual: Evliya kulların
yanına defnedilmenin faydası olur mu?
Cevap: Zübde-tül-makâmât
kitabında konu ile alakalı olarak şöyle buyurulmaktadır:
Bakara suresinin 237.
âyetinde meâlen; (Eğer affederseniz, takvaya daha yakın olur) ve
Nisâ suresinin 48. ve 116. âyetinde meâlen; (Allahü teâlâ, dilediğinin,
şirkten yani küfürden gayri günahlarını affeder) ve Mâide suresinin
38. âyetinde meâlen; (Bir kimse, zulüm yani günah işleyip, sonra tövbe
eder ve salih amel işlerse, Allahü teâlâ tövbesini, elbette kabul eder) buyurulmuştur.
Bunlar gibi, tövbenin kabul olunacağını bildiren otuz kadar âyet-i kerime
vardır. Herhangi bir kul, fısk, fücur, günah işleyip, sonra tövbe edince, affa
kavuşuyor da, Resulullah efendimizin Eshabı hilafet işinde yanılsalar bile,
tövbe etmeyip affa kavuşmadıkları biliniyor mu diye hazret-i Hüseyin'in
türbesindeki türbadara sordum cevap veremedi. Sonra da kendisine Bağdat
müftisi Arûszâde Efendi'nin, hazret-i Hüseyin'in türbedarından işittiği şu hadiseyi
anlattım:
Hazret-i Hüseyin bir
gece rüyada türbedara görünerek, yarın İran'dan bir cenaze getirilecektir. Onu,
sakın bana yakın defnettirme, dedi. Ertesi gün İran'dan bir cenaze getirildi.
Türbe yanına defnetmek istediler. Önce izin vermemiş ise de, çok zengin
olduklarından çok para vermişler. O da, izin vermiş. İki bin adım kadar uzak
bir yere defnetmişler. O gece, hazret-i Hüseyin, rüyada görünerek, türbedara
darılır. Türbedar pişmân olduğunu, affetmesi için yalvarır. Ertesi gece, yine
görünüp, yine darılır. Türbedar, ertesi gün, meyyiti oradan çıkaracağını,
uzaklaştıracağını söyler. Hazret-i Hüseyin; “Bizim yanımızda iki gece yatan
affolunur. O, affolundu. Lakin, ben çok sıkıldım” buyurur. Mevtanın da,
türbedarın da affolunduğuna işaret buyurdular.
Türbedar, bunları Arûszâde'ye anlatınca, kıymetli müfti, türbedara karşılık “İmam-ı Hüseyin'in kötü dediği bir fasık, türbesinden iki bin adım uzakta, iki gece kalmakla affa kavuşuyor da, Şeyhayn yani hazret-i Ebû Bekir ile hazret-i Ömer bin küsur seneden beri, Peygamber efendimiz ile yan yana yattığı hâlde affa kavuşamadılar mı?” diye sorar. Türbedar, şaşırıp bir şey diyemez. Aciz, cahil olduğu açığa çıkar. Ne güzel bir susturuş, ne büyük bir mahcubiyet!