"İstersen yerlerimizi değişelim!"
28/07/2021 Çarşamba Köşe yazarı A.U
Seyyid Tâhâ-yı Hakkârî hazretleri, her gün ikindi
namazından sonra sohbet ederdi.
Yine bir gün ikindi oldu.
Seyyid Tâhâ çıktı evden.
Etrâfa bir göz gezdirdi.
Seyyid Fehîmi tâ öteden görüp;
“Biyâ! Biyâ! Mahbûbî Seyyid Fehîm!” diye seslendi.
Yâni, “Gel, gel, benim en çok sevdiğim Seyyid Fehîm!”
O gün oturttu onu önüne.
Ve feyz saçtı temiz gönlüne...
● ● ●
Bir gün Seyyid Fehîm Müks'e gitti.
Hocası Seyyid Tâhâ hazretlerine;
“Efendim, Arvas'tan ayrılmak istiyorum” diye arz etti.
Hocası sordu:
“Niçin ayrılacaksın?”
“Bir akrabâm beni üzüyor efendim.”
Seyyid Tâhâ buyurdu ki: “İstersen yerlerimizi değişelim. Sen
Nehri'ye gel, ben de Arvas'a. Arvas'ı boş bırakmak olmaz.”
Seyyid Fehîm;
“Öyleyse kalayım” dedi.
Seyyid Tâhâ buyurdu ki:
“İyi olur. Sen Arvas’da kal. Seni üzen gitsin Arvas'tan!”
Seyyid Fehîm arz etti ki:
“Ama o kişi akrabâmdır efendim.
O beni üzse de ben sabrederim.”
Seyyid Tâhâ hazretleri;
“Hayır, mâdemki o sizi üzüyor. Elmecbûr Arvas’tan o gidecek. Ve gelip
sizden özür dileyecek!”
Az bir zaman geçti aradan.
Gelip özür diledi Seyyid Fehîm'den.
Ve toparlanıp Arvas’tan gitti hemen...