Hidâyete kavuşan doktor!
20/09/2023 Çarşamba Köşe yazarı A.U
Basra’da vefât
eden Süfyân-ı Sevrî hazretleri, bir gün âniden hastalandı.
Bir “doktor” getirdiler.
Ancak Hristiyandı.
Bu zâtın ismini
duymuş, evliyâdan bir kimse olduğunu öğrenmişti.
“Tıp ilmi” üzerinde
konuştular.
Fakat Hazret-i Süfyân,
o doktora öyle ince bilgiler verdi, öyle detaylar söyledi ki, ağzı açık
dinledi.
Bunları bilmiyordu.
Ve hiç duymamıştı.
“Bu kadar ince
bilgileri nasıl biliyor?" diye de hayranlık duydu ve muâyene etti bu büyük
velîyi.
Ancak yine hayrette
kalıp “Amân efendim! Bu hâlde nasıl yaşıyorsunuz?” dedi hemen!
Mübârek zât sordu:
“Ne var ki, hâlimde?”
“Korkudan,
ciğerleriniz parça parça olmuş! Böyle bir ciğerle bir gün bile yaşamanız tıbben
imkânsız. Senelerdir tabiplik yapıyorum. Böyle bir hâdiseye ilk defâ rastladım”
dedi.
Büyük velî;
“Tıp ilmi doğru
söyler. Ama Cenâb-ı Hak her şeye kâdirdir. Yaşatmak dilerse yaşatır” buyurdu.
Hristiyan tabip
düşündü.
İtiraz edemedi bu
söze.
Kalbine hidâyet
ışıkları doldu ve “Mâdemki, böyle bir ciğerle, yıllardır sıhhatle
yaşadınız, öyleyse dîninizin hak olduğuna inandım” dedi.
“Şehâdeti” söyledi.
Ve Müslüman oldu.
Zamânın hükümdârı bunu
işitince “Ben; 'doktor' hastaya gitti biliyordum. Meğer
'hasta' doktora gitmiş!" demekten kendini alamadı.