"Ölülere kabirlerinde ezâ etmeyiniz!.."
21/05/2020 Perşembe Köşe yazarı V.T
"Diri kimseler gibi ölüler de kabirlerinde elem ve azâbı duyar,
hisseder."
Abdülmelik ibn-i Habîb es-Sülemî hazretleri Mâliki fıkıh âlimidir. 174 (m.
790)’da Endülüs’te (İspanya) Kurtuba’da (Cordoba) doğdu. İlim tahsili için
Mısır'a Medine'ye gitti. Burada İmam-ı Malik hazretlerinin talebelerinden
Mâliki fıkhının inceliklerini öğrendi ve memleketine dönerek talebe yetiştirdi.
238 (m. 853)’de Kurtuba'da vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:
Mevtâlardan çok defa rivayet olunmuş ve rüyâda görülüp, hâlleri sorulmuş ve
cevaplar alınmıştır. Bunlardan birisine hâli sorulunca, (Bir gün abdestsiz
namaz kılmış idim. Allahü teâlâ, bana bir kurtcağız musallat etti. Onunla hâlim
pek fenadır) dedi... Bir diğeri de, rüyâda görülüp, Allahü teâlâ sana ne
muamele buyurdu diye sorulunca, (Bir gün cenâbetten gusletmemiştim. Allahü
teâlâ, ateşten bir elbise giydirdi. Onun içinde, kıyâmete kadar bir yerden bir
yere çevirerek bana azâb ediyorlar) dedi... Bir diğeri de, rüyâda görülüp,
Allahü teâlâ sana ne muamele buyurdu diye sorulunca, (Beni yıkayan kimse, bir
taraftan bir tarafa şiddet ile çevirirken, teneşirdeki demir çivi
vücûdumu tırmaladı. Bundan çok zahmet çektim) dedi. Sabah olunca, yıkayan
kimseden sorulunca, (İstemeyerek böyle bir şey olmuştu) dedi...
Bir başkası da, rüyâda görülüp, hâlin nasıldır, sen ölmemiş miydin? diye
sorulunca, (Evet, ben hayır üzereyim, lâkin üzerime toprak atılırken, bir taş
düşüp, iki kemiğimi kırdı. Bana çok sıkıntı verdi) dedi. Bunun üzerine kabrini
açtılar. Dediği gibi buldular...
Bir kimse oğluna, rüyâsında gelip, (Ey fena oğul! Babanın kabrini düzelt!
Zîrâ, yağmur çok ezâ verdi) dedi. Bunun da kabrini açtılar. Âdeta su arkı gibi
dolmuş buldular ki, sel doldurmuş idi...
Arâbîden biri, rivayet eder ki: Oğluma, "Allahü teâlâ sana ne
muamele etti?" diye sordum. (Zararım yok, lâkin filan fâsıkın yanına
defnolunduğumdan, ona olunan azâblardan kalbime korku giriyor) dedi...
Çok defa haber verilen, bunlar gibi hikâyelerden açıkça anlaşılan şudur ki, kabir ehli kabirlerinde azap çekerler. Onun için, Peygamberimiz ölünün kemiklerini kırmaktan nehy buyurmuşlar ve bir kimseyi kabrin bir tarafında oturduğunu gördüklerinde, (Mevtâya kabirlerinde ezâ etmeyiniz) ve (Diri kimseler evlerinde nasıl elemi ve azâbı duyar ve hissederlerse, mevtâ da kabrinde öylece elem ve azâbı duyar, hisseder) buyurmuştur.