Orucun maddî ve manevî faydaları
20/05/2020 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Oruç tutmanın asıl gayesi, Allahü tealaya kulluk etmektir. Bununla birlikte
birçok ferdî ve sosyal faydaları vardır.
Ramazan sohbetleri -4-
Allahü teala faydalı şeyleri emreder. Zararlı şeyi emretmez. Oruç insanı
hasta yapmaz. Oruç zayıfları kuvvetlendirir, zihinleri açar. On bir ay devamlı
çalışan mide ve ona bağlı olan azalar dinlenmiş ve sıhhate kavuşmuş olur.
Vücutta birikmiş enerjileri harcar. Oruç tutanlarda gündüz kan hacminin ve doku
suyunun azaldığı, sonuçta küçük tansiyonun düştüğü, kalbin rahatladığı
tetkikler sonucunda anlaşılmıştır. Oruçlu iken sinir sistemi de bir rahatlama
içindedir. Bir ibadeti yerine getirmenin mutluluğu, gerginlikleri, sıkıntıları
azaltır, yok eder. Oruçlu insan kızmaz, kalp kırmaz ve kimseyi hatta
hayvanları bile incitmez.
Ramazandaki iftar davetleri ile dostluk ve akrabalık bağları kuvvetlenir.
Oruç tutan Müslümanların, açlık çeken fakirleri hatırlama ve onlara yardım etme
arzusu ve gayreti artar. Oruç münasebeti ile yemek yeme işleri kısaldığından ve
yiyeceklere talep az olduğundan ucuzluk olur. Rızıklar genişler, para ve malın
bereketi artar.
Oruç tutmanın asıl gayesi, Allahü tealaya ibadet/kulluk etmektir. Bununla
birlikte orucun birçok ferdî, sosyal, ahlakî ve ruhî hikmetleri, faydaları
vardır. Bu faydalardan biri de, insan sağlığının korunmasıdır. Bir hadis-i
şerifte; (Oruç tutunuz, sıhhat bulunuz!) buyurulmuştur.
Oruç, koca bir yıl durmadan çalışan mide ile birlikte bütün sindirim
sisteminin dinlenmeye bırakılması ve insan vücudunun bir tasfiyeye tabi
tutulmasıdır. Gerçekten sindirim sistemi hastalıkları, diğer organ
hastalıklarına göre oldukça sık görülür. Şişmanlık, kalp ve damar hastalıkları,
şeker hastalığı, tansiyon yüksekliği hep bu yüzdendir.
Oruçtan beklenen yüksek faydaya kavuşabilmek için; gözü faydasız şeylere,
haramlara bakmaktan korumak gerekir. Kalbi meşgul eden ve iyi işlerden
alıkoyacak hususlardan gözü korumalıdır. Dilini yalan, gıybet, koğuculuk gibi
kötü işlerden alıkoymalı, orucun sevabını muhafaza edebilmek için dili, her
türlü kötülükten uzak tutmalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Oruç, bütün kötülüklere kalkandır. Oruçlu kimse, cahillik edip de kötü söz
söylemesin! Şayet birisi kendisiyle itişip kakışmak isterse ‘ben oruçluyum’ diye
mukabelede bulunsun!)
Oruçlu kimse salih Müslüman gibi olmalı, kendisine sataşmaya kalkanlara karşılık vermemeli, herkesle iyi geçinmelidir. Gıybet edenleri günahlarına ortak olunduğu için dinlememeli, haram ve faydasız şeylerden kulağı muhafaza etmelidir. Gözü, dili, kulağı kötülüklerden koruduğu gibi el, ayak ve diğer uzuvları da haramlardan ve şüphelilerden korumak lazımdır...