Tîmûr Han'ı hayretler içinde bırakan zat!..
27/09/2023 Çarşamba Köşe yazarı V.T
Ebü'l-Hasan Türkmânî hazretleri evliyânın büyüklerindendir.
İsmi, Mahmûd bin Mevdûd’dur. Soyu, Mısır hâkimi Aybek Türkmânî'ye ulaşır.
Mısır'da doğdu. 1424 (H.828) senesinde Azerbaycan’da Meraga'da vefât etti.
Herat'a varıp Mîrim hazretlerinin sohbetine katıldı. Kısa zamanda icâzet alıp
irşâda başladı.
Zamânında Tîmûr Han oraları fethedip ele geçirmişti. Bir gün
Türkmânî hazretlerini çadırına dâvet etti ve çadırda otururken hizmetçisine
tembih edip; "Bu zâtı bir tecrübe edelim. Şimdi siz gasbedilmiş bir kuzu
veya tavuk yakalayıp pişirin ve bu zâtın önüne getirin. İkrâm edelim. Bakalım
helal veya haram olduğunu anlayabilecek mi?" diye emretti...
Hizmetçi bir kuzu bulup getirdi ve Türkmânî hazretlerinin önüne
koydu. O mübarek zat önüne konan kızarmış kuzudan besmele okuyup yemeye
başladı. Tîmûr Han; "Efendi hazretleri. Helâl ise yiyorum demeyi
unuttunuz" dedi. O zaman Türkmânî hazretleri; "Bu bize helâldir"
buyurdu. O zaman Tîmûr Han yanındakilere; "Görün evliyâ dediğiniz zât,
gasbedilmiş ve haram şeye besmele bile okudu. Helâl gibi haramı yer. Dînini
hebâ ve kendini cezâya uğratır" dedi. Bunun üzerine Türkmânî hazretleri;
"Aslı vardır. Birazdan anlaşılır" buyurdu. O esnâda dışarıda bir
kadın feryâd ederek; "Sultânım kuzucuklarımdan birini evimde beslerdim. Onu
Türkmânî hazretlerine vermeyi adamıştım. Onu alıp giderken adamlarınız elimden
aldı ve bana eziyet ve zulmettiler" diye seslendi.
Tîmûr Han bu sözleri duyunca, hayretler içinde kaldı. O zaman
Türkmânî hazretleri başını kaldırıp; "Ey hâtun! Adağın kabûl olsun. Allahü
teâlâ sana çok mükâfât versin. Adağın bana geldi. Sâhibini buldu. İşte
yediğimiz kuzu odur" buyurdu. Kadıncağız sevinçle geri döndü. O zaman
Tîmûr Han, İzzeddîn Türkmânî hazretlerinin büyük bir zât olduğunu hakkıyla
anlayıp hürmet ve ikrâmlarda bulundu ve yaptığı imtihan sebebiyle özür dileyip
duâ istedi.
Bir gün dergâha bir sepet nar geldi. Narları talebelere dağıttılar. Bir
tânesini kendileri yediler. Nardan bir tânesi yere düştü. Türkmânî hazretleri o
tâneyi alıp bir yere gömdü. Gömer gömmez ondan bir ağaç oluverdi. Sonra
talebelerine; "Buraya bir kabir kazınız" buyurdu. Talebeler onun
yanına bir kabir kazdılar. Daha sonraları vefât edeceğinde buraya
defnedilmesini istediler...
Hasta biri bu narın meyvesinden veya bir yaprağından yese şifâ bulurdu...