"Lezzetleri yıkan ölümü çok hatırlayınız!.."
30/01/2025 Perşembe Köşe yazarı S.A
Ölümü yakın gören
kimse her an onun hazırlığı ile meşgul olur, yalan dünyaya bel
bağlamaz. Böyle bir insan tövbesini geciktirmez...
Çok
yaşayacağını, uzun yıllar hayatta kalacağını sanan bir insan öbür dünya için
bir iş yapamaz. Kendi kendine der ki:
"Nasıl
olsa önünde çok zaman var, ibadetlerini istediğin zaman yaparsın, şimdi
rahatına bak, keyfini çıkar..."
Ölümü
yakın gören ise her an onun hazırlığı ile meşgul olur, yalan dünyaya bel
bağlamaz. Böyle bir insan tövbesini geciktirmez, ibadetlerini vaktinde
yapar. Ölümü çok hatırladığı için kalbi yumuşar. İşte bu bütün saadetlerin
başıdır.
Hadis-i
şerifte buyuruldu ki: "Lezzetleri yıkan ölümü çok
hatırlayınız!"
Zevk
ve safa sürmek için çok yaşamayı istemeye tûl-i emel (uzun emel) derler. Hizmet
ve ibadet için yaşamayı istemek tûl-i emel olmaz, ayrıca da kıymetlidir.
Hadis-i
şerifte buyuruldu ki:
"İnsanların
en iyisi ömrü uzun ve ameli güzel olan kimsedir. İnsanların en kötüsü de ömrü
uzun, ameli kötü olandır."
Uzun
emelli olmanın sebebi ikidir: Biri cahillik, diğeri dünya sevgisi.
Dünya
muhabbeti galip olunca insan ölmek istemez. Çünkü ölüm onu sevdiklerinden
ayıracaktır. Ölümü kendine uygun bulmaz, aklı sıra kendinden uzak tutar. Ölümü
unutabilmek için kendini yemeye içmeye, oyuna eğlenceye verir. Daima
yaşamak, para sahibi olmak ve her arzu ettiğini ele geçirmek
ister. Arzularını elde ettikçe dünyaya olan hırsı da artar. Birine
kavuşursa, bir diğerine göz diker. Vilayetin tapusunu verseler doymaz, komşu
vilayete de talip olur. Bir gün bakar ki ömür bitmiş, Azrail aleyhisselam
karşısında. Gözünü toprak doyurur ancak!..
Sıhhatimize
ve gençliğimize aldanmayalım, ölüm yanı başımızda...
Nitekim
istatistiklere bakarsanız çocuk ve genç ölümlerinin yaşlılardan az olmadığını
göreceksiniz.
Emevi
halifelerinden Hişam bin Abdülmelik, Ebu Hazm hazretlerine sorar:
-Efendim
biz niye ölümden bu kadar korkuyoruz? Düşünmek bile istemiyoruz?
-
Eğer dünyanızı mâmur, ahretinizi harap eylediyseniz ürkeceksiniz tabii. Kim
mâmuru bırakıp, viraneyi tercih eder ki? İnsan sevdiği ile birlikte olmak
ister. Eğer malınızı Allah yolunda harcayıp ahirete gönderseydiniz ölümü de
sevecektiniz.
-Peki
kurtuluş çaresi nedir?
-Hazinene
giren her kuruşun helâlden olmasına dikkat etmelisin.
-O
mümkün mü efendim? Koskoca devletin hazinesi... Her gün binlerce altın giriyor
çıkıyor. Vergiler, maaşlar, imar faaliyetleri... Bütün bunları nasıl kontrol
edebilirim ki?
Büyük
İslam âliminin cevabı kısa ve nettir:
-Eeee Cennet de ucuz değil!
