Aklın tefsiri
Aklın tefsiri
Sual: Bazı kimseler, (S. Ebediyye’de,
insanların, cinlerin ve meleklerin hakkı bâtıl ile karıştırabilecekleri
yazıyor. İnsanların içinde Peygamberler de olduğuna göre, Peygamber nasıl hakkı
bâtıl ile karıştırabilir? Cinden de evliya olabilir, melekler ise zaten günah
işlemez) diyorlar. Bu işin aslı nedir?
CEVAP
O yazı, Ondördüncü asrın müceddidi Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerinin
(Aklın tefsiri) başlıklı yazısında geçiyor. Yazıdaki o kısım aşağıdadır.
Yazının tamamı S. Ebediyye’den okunursa iddia sahiplerinin cahilliği iyice
anlaşılır. Yazıda; Akıl ikiye ayrılıyor, selim akıl, sakim akıl diye. Selim
akıl Peygamberlerde bulunur ve hiç yanılmaz buyuruluyor. Melekler de, (Âdem’e
secde edin) emrinden sonra, günah işlemeyecekleri için yanılma söz
konusu olmaz. Yani Allahü teâlâ, Peygamberlere de, meleklere de yanılmayacak
şekilde akıl vermiştir. Bu akla, selim akıl dendiği aşağıdaki yazıda
bildiriliyor. Yazıda, Peygamber ve melek hakkı bâtıl ile karıştırabilir diye
bir ifade geçmiyor. Aklın özelliği anlatılıyor. Akıl, hakkı bâtıl ile
karıştırabilir; ama selim olan akıl karıştırmaz buyuruluyor. O halde,
Peygamberlerin ve meleklerin hakkı bâtıl ile karıştırdıkları elbette
söylenemez.
Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerinin yazısının o kısmı şöyledir:
(Akıl, anlayıcı bir kuvvettir. Hakkı bâtıldan, iyiyi kötüden, faydalıyı
zararlıdan ayırt etmek için yaratılmıştır. Bunun için, hakkı bâtıl ile
karıştırabilecek olan insanda, cinde ve meleklerde akıl yaratılmıştır. Allahü
teâlânın kendisinde ve Ona ait bilgilerde, hakkın bâtıl ile karıştırılması
olamayacağından, o bilgilerde, akıl yalnız başına senet olamaz. Mahluklara ait
bilgilerde, hakkı bâtıl ile karıştırmak mümkün olduğundan, bu bilgilerde aklın
işe karışması doğru olur.
Akıl, başlıca iki kısımdır: (Selim akıl), (Sakim akıl) Bunların
her ikisi de akıldır. Tam selim akıl, hiç yanılmaz, hata etmez. Pişman olacak
hiçbir harekette bulunmaz. Düşündüğü şeylerde asla hata etmez. Hep doğru ve
sonu iyi olan işlerde bulunur. Doğru düşünür ve doğru yolu bulur. İşleri hep
doğrudur. Böyle akıl, ancak Peygamberlerde bulunur. Her başladıkları işte
muvaffak olmuşlardır. Pişman olacak, zarar görecek bir şey
yapmamışlardır.
Evet, akıl hüccettir, doğru yolu gösterir. Fakat, selim olan akıl gösterir, her
akıl değil. Demek oluyor ki, selim olmayan akılların, yanıldıkları için, bir
hakikati kabul etmemeleri, uygun bulmamaları, bir kıymet bildirmez. Selim olan
akıllar, yani Peygamberlerin akılları, din hükümlerinin hepsinin pek yerinde ve
doğru olduklarını açıkça görür