Kıyamet alametlerinin tevili
Kıyamet alametlerinin tevili
Sual: Bazı kimseler, hadislerle bildirilen,
güneşin batıdan doğmasını, Dabbe-tül-arz denilen hayvanın,
çıkıp elindeki mühürle, bu Müslüman, bu kâfir diye
mühürlemesini, Hazret-i Mehdi’nin, Hazret-i İsa’nın ve Deccal’ın gelmesini
tevil ediyorlar. (Bu kadar açık şeyler, harikulade haller, imtihana
aykırıdır. O zaman herkes Müslüman olur) diyorlar. Hiçbir İslam âlimi,
kıyametin büyük alametlerini böyle tevil etmediğine göre, bunların tevilleri yersiz
değil midir?
CEVAP
Elbette yersizdir. Mucize ve keramet, harikulade bir haldir. Peygamber
efendimizin bin kadar mucizesi görülmüştür; ama yine de, Ebu Cehil gibiler
inanmamıştır. İsa aleyhisselamın da, birçok mucizesi olmuştur. Körleri iyi
etmesi, ölüleri diriltmesi gibi mucizeleri görüldüğü halde, 12 kişiden başka,
iman eden olmamıştır. Bu 12 kişi de, mucize gördükleri için değil, Peygamber
olduğuna inandıkları için, iman etmişlerdir.
Evliya-i kiramdan da, binlerce kerametler zuhur etmiştir. Bunları gören
gayrimüslimlerden, iman etmeyen çoktur. Demek ki, mucize ve keramet gibi
olaylar, imtihanı bozmuyor. Üstelik kıyamet alametleri görülünce iman edin
denmiyor ki, aksine imtihan müddetinin bittiği, bundan sonra imanın kabul
edilmeyeceği bildiriliyor.
Zaten, kıyametin büyük alametleri görüldükten sonra iman etseler de, imanları
kabul edilmeyecektir. Yani bunları tevil etmek çok yersizdir. İmtihan bittikten
sonra, doğru cevapları açıklamak niye imtihana aykırı olsun ki?
Tevil edenlerin maksadı, güneşin batıdan doğması, Deccal’ın ve Dabbe’nin
çıkması değildir. Maksat, Hazret-i Mehdi’nin ve Hazret-i İsa’nın gelmesini
inkâr etmektir. Kendilerinin ileri sürdüğü kimselere Mehdi demektir. Böyle
tevil etmeyince, kendi adamlarının Mehdi olduğuna başkalarını inandıramayacakları
için, bu yola sapmışlardır.
Yanlış teviller
Sual: Kıyametin büyük alametlerinden olan güneşin batıdan doğmasını,
İslamiyet’in batıdan yayılacağı, Dabbet-ül-arzın ise, Aids hastalığının
virüsü olduğu şeklinde tevil caiz midir?
CEVAP
Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Rabbinin bazı âyetleri [alametleri] geldiği gün, önce iman
etmemiş veya imanında hayır kazanmamış olana, [o günkü] imanı
fayda vermez.) [Enam 158]
Bir hadis-i şerifte, bazı alametlerden üçü şöyle açıklanmaktadır:
(Şu üç şey ortaya çıkınca, iman etmemiş veya imanından hayır kazanmamış
olana, imanı fayda vermez: Güneşin batıdan doğması, Deccal ve Dabbet-ül-arz.) [Tirmizi]
Yine hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Şu alametler çıkmadan kıyamet kopmaz: Güneş batıdan doğar, üç yer batar,
İsa iner, Duman, Dabbet-ül-arz, Deccal, Yecüc Mecüc ve Aden’den bir ateş
çıkar.) [Müslim]
Konumuzla ilgili bir hadis-i şerifin meali şöyle:
(Güneş batıdan doğmadıkça, Kıyamet kopmaz. O zaman herkes iman ederse de
fayda vermez.) [Buhari, Müslim]
Avrupa Müslüman olunca, iman fayda vermez mi? Güneşin batıdan doğması aklen de,
ilmen de mümkündür. Tevile ihtiyaç yoktur. Allahü teâlâ, dünyayı şimdiki
yörüngesinden çıkarır. Başka yörüngeye girer. Dönüşü değişince, güneş batıdan
doğmuş olarak görülür.
Aids hastalığına da, Kur'an-ı kerimde bildirilen hayvan olduğunu
söylemek yanlıştır. Dabbet-ül-arzın, aynı zamanda
konuşan bir hayvan olduğu âyet-i kerimede bildirilmektedir. Bu hayvanın
konuşması aklen de caizdir; çünkü Allahü teâlâ hayvana konuşma sıfatı vermeye
kadirdir. (Sevab-ül kelam fi akaid-il İslam)
Dabbet-ül-arz hakkında birçok hadis-i şerif vardır. (Feraid-ül fevaid),
(Muhtasar-ı Tezkire-i Kurtubi), (Megaribüz zaman) ve (El
kavlül muhtasar fi alamatil Mehdil muntazar) isimli kitaplardaki
hadis-i şeriflerden biri şöyle:
(İnsanlar, bu hayvandan kaçarlar. Kimi ondan korkarak namaza durur. Hayvan
bunun yanına gelir, “Ey kişi şimdi mi namaz kılıyorsun” diyerek
yüzünü damgalar. Böylece müminler kâfirlerden ayırt edilerek tanınır.)
Güneşin batıdan doğması
Sual: Hadis-i şerifte bildirilen kıyametin büyük alametlerinden biri
de Güneşin Batı’dan doğmasıdır. O zaman tevbe kapısı da kapanıyor. Bugün bilim
adamlarına göre Güneş’in batıdan doğabilmesi için dünyanın bir an için durması,
sonra da ters yönde dönmeye başlaması gerekiyor ve bu da fiziken imkânsız bir
olay. Buna göre Güneşin Batı’dan doğması, Batı'da bulunan Avrupa’nın Müslüman
olması demek değil midir?
CEVAP
Kesinlikle değildir. Allah için imkânsız diye bir şey olur mu? Bunu yapacak
olan Allahü teâlâdır. Allah yapamaz denir mi hiç? Allahü teâlâ, dünyayı şimdiki
yörüngesinden çıkarıp başka yörüngeye sokamaz mı? Dönüşü değişince, Güneş
batıdan doğmuş olarak görülür.
Peygamber efendimiz, o hadis-i şerifi Arabistan’da söylemiştir. Arabistan’a göre,
Batı, Avrupa değildir, Afrika’dır. Afrika Müslüman olacak dense, biraz daha az
yanlış olur. Türkiye’ye göre Avrupa Batı’dadır. Asya’ya göre de Türkiye
Batı’dadır. Her ülkenin batısında başka bir ülke vardır. Batı’nın Müslüman
olması demek, bütün dünyanın Müslüman olması demektir; çünkü batıda olmayan tek
ülke yoktur. Dünya yuvarlaktır. Bu tevilin ne kadar mantıksız olduğu meydanda
değil mi?
Hadis-i şerifte, (Güneş Batı’dan doğunca tevbe kapısı kapanır, iman
edenin imanı fayda vermez) buyuruluyor. Şimdi, yukarıdaki saçma tevile
göre, Afrika veya Avrupa yahut bütün dünya Müslüman olunca, tevbe kapısı niye
kapansın ki? Tevbe kapısı kapalı, iman edene imanı fayda vermiyor, bunlar nasıl
Müslüman olacak? Öyle ya ötekine tevil bulan buna da bir kulp takar. Peygamber
efendimizin hadisleri bulmaca bilmece gibi değildir. Müteşabih olanlar hariç,
hepsi anlatıldığı gibidir, (Ben elma dersem, sen muz anla) cinsinden değildir.
Dabbet-ül-arz
Sual: Kıyametin büyük alametlerinden olan Dabbet-ül-arz için AIDS
hastalığı diyenler de olmuştu. Şimdi de, “bilgisayar ve internettir” diyenler
çıktı. Yarın ışınlama çıksa, ona da mı Dabbet-ül-arz diyecekler? Bunlar yanlış
değil mi?
CEVAP
Elbette yanlış, hem de çok büyük yanlıştır. Pek açık olan âyet ve hadisleri
inkâr etmek, büyük veballi bir iştir.
Dabbet-ül-arz, kıyametin kopmasına yakın çıkacak olan bir hayvandır. Kur’an-ı
kerimde hayvan olduğu söyleniyor. Hayvan için bilgisayar diyene, zırva
tevil götürmez denir. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(O söz başlarına geldiği zaman, [Kıyamet alametleri zuhur edince],onlara
yerden bir hayvan çıkarırız, bu hayvan, onlara, insanların âyetlerimize kesin
bir iman etmemiş olduklarını söyler.) [Neml 82, Tefsir-i Kurtubi]
İki hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Dabbet-ül-arz denilen hayvan, asa-i Musa ile mümine dokunur, alnına
cennetlik yazılır, yüzü nurlanır. Kâfire, mühr-ü Süleyman’ı vurur, cehennemlik
yazılır, yüzü simsiyah olur.) [Tirmizi]
(Şu üç şey ortaya çıkınca, iman etmemiş veya imanından hayır kazanmamış
olana, imanı fayda vermez: Güneşin batıdan doğması, Deccal ve Dabbet-ül-arz.) [Tirmizi]
Bu kadar açık hükümleri tevil edebilmek için, ya deli veya bid’atçi olmak
gerekir. Normal insan, hayvana bilgisayar diyemez.
Dabbet-ül-arz gelince artık iman fayda vermez deniyor; çünkü bu, kıyametin
büyük ve açık alametlerindendir. Onu görünce, artık kimse inkâr edemeyecektir.
Eğer iddia edildiği gibi, AIDS, bilgisayar veya internet olsaydı, bunlar
çıkınca imanın fayda vermemesi gerekirdi. Dabbet-ül-arz çıkınca iman etmek
artık fayda vermeyeceğine göre, Dabbe bilgisayardır diyenler, niye hâlâ
imansızların iman etmesi için uğraşıyorlar ki?
İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:
Dabbet-ül-arz denilen hayvan çıkacak, gökleri bir duman kaplayıp, bütün
insanlara gelip, canlarını yakacak, herkes bunun acısından dua edip, (Ya
Rabbi! Bu azabı üzerimizden kaldır. Sana iman ediyoruz!) diyecektir. (2/67)