Oruç tutan bir kimse, sadece yeme, içmeyi mi yoksa günahları da terk etmesi gerekir mi?
Oruçlu, günahtan da sakınmalıdır
CEVAP
Oruç tutmak, sadece yeme ve içmeyi terk
etmek değildir. Eli, dili, gözü, kulağı ve bütün uzuvları da, günah işlemekten
uzak tutmalıdır. Çünkü Peygamber efendimiz;
(Oruç tutan kimse, yalan sözü terk etmezse, o kimsenin yiyip içmeyi terk
etmesine Allahü teâlânın ihtiyacı yoktur) buyurmuştur.
Faydasız şeyler konuşmak, yalan söylemek, gıybet etmek,
tutulan orucun sevabını giderir. Zahmet çekerek, sıkıntılara katlanarak ibadet
yapıp da, bunun sevabını yok etmek, akıllı kimsenin yapacağı iş değildir.
Ancak oruç tutarken günah işleyenler, benim orucumun kıymeti
yok diyerek orucu terk etmemeli, oruca devam etmeli, Allahü teâlâya yalvararak
af dilemeli ve işledikleri günahlardan yüz çevirmelidirler. İmâm-ı Rabbânî
hazretleri buyuruyor ki:
“Allahü teâlâ, lütfederek, ihsan ederek, nefis iman edip İslâmiyete uymakla
şereflenince, İslâm-ı hakikiye kavuşulur ve imanın hakikati hasıl olur. Bundan
sonra yapılacak her iş, İslâmiyetin hakikati olur. Namaz kılınca, namazın
hakikati kılınmış olur. Oruç tutunca, orucun hakikati tutulmuş olur.
İslâmiyetin bütün hükümlerine uymak da, hep böyledir.”
Seyyid Burhâneddîn Tirmizî hazretleri, talebelerine hitaben
buyurur ki:
“Oruç, hikmet hazinelerinin anahtarıdır. Oruç tutmak, kalbin rikkate gelmesine
sebep olur ve oruçlunun duası, Allahü teâlâ indinde makbuldür. Allahü teâlâya
ulaştıracak, oruçtan daha iyi bir binek yoktur. Orucun Allahü teâlâ katında
büyük değeri vardır. Bir kimse, bütün kulluk vazifelerini yerine getirse, fakat
midesini doldursa hiçbir yere ulaşamaz. Orucu gereğince tutsa, başka kulluk
vazifelerinde kusur olsa bile, yine bir yere erişir.”
Şâh Veliyyullah-ı Dehlevî hazretleri de buyuruyor ki:
“İnsanın nefsi taşkınlık yapınca, bazı çarelere başvurması gerekir. Oruç, bu
hususta en güzel çaredir. İnsan, şehvetini oruç tutmak suretiyle kırar. Oruç,
insanın kötü isteklerini zayıflatır. Ruhun parlaması, şehvetin ve kötü
arzuların kırılmasında, oruçtan daha tesirli bir çare yoktur. Kişi oruç tutmak
suretiyle şehvet ve kötü arzularından ne kadar sıyrılabilmişse, oruç o derece
günahlarına kefaret olur.”