Oruç tutmanın maddi ve manevi faydaları...
04/03/2025 Salı Köşe yazarı R.A
Oruç, insanların
şefkat ve merhamet duygularını geliştirerek, bunun topluma sevgi ve yardım
şeklinde yansımasını sağlamaktadır.
Orucun,
fert bakımından, bedenî ve rûhî yönden pek çok faydaları bulunduğu gibi,
topluma sağladığı çok önemli faydaları da vardır. Oruç, insanların
şefkat ve merhamet duygularını geliştirerek, bunun topluma sevgi ve yardım
şeklinde yansımasını sağlamaktadır.
Oruç
tutan kimse, açlığın ne demek olduğunu bizzât tatmış olduğundan, yokluk içinde
kıvranan fakîrlerin, kimsesizlerin çektikleri sıkıntıları hisseder, içinde
şefkat ve acıma duyguları gelişir. Bunun sonucu olarak da, fakîrlere yardım
elini uzatıp sıkıntılarını giderir, toplumun huzûr ve mutluluğuna katkıda
bulunur. Nitekim bu mübârek ayda, Müslümânların cömertlikleri zirveye
çıkmaktadır.
Bizim
için en güzel örnek olan Sevgili Peygamberimiz insanların en cömerdi idi.
Ramazân ayında cömertliği zirve, doruk noktasına ulaşır, elinde ne varsa
yoksullara dağıtırdı.
Eshâb-ı
kirâm da, bunu uygularlardı. Hazret-i Ömer'in (radıyallahü anh)
halîfeliği zamanında, dokuz ay süren bir kıtlık olmuştu. Hazret-i
Ömer (radıyallahü anh), "ihtiyaç sâhipleri
bize gelsin" diye halka duyuru yapmış; kendisi de, Müslümânlar
bolluğa kavuşuncaya kadar ekmekle beraber zeytinyağından başka katık
yemeyeceğine dâir yemîn etmişti.
Orucun,
sabır, şükür, nefis terbiyesi gibi diğer ibâdetlerle irtibâtı vardır. Onun için hadîs-i şerîfte, “Her
şeyin bir kapısı vardır. İbâdetlerin kapısı ise oruçtur” buyurulmuştur.
“Oruç
sabrın, sabır da îmânın yarısıdır” (Ebû Nuaym) hadîs-i şerîfi, oruç tutanın
sabırlı olduğunu bildirmektedir.
Böylece
orucun îmândan neş’et ettiği görülmektedir. Îmânlı olan da, îmânının kuvvetine
göre suç ve günâh işlemez; sinirine hâkim olur. Oruç tutarak aç kalanın
arzûları kırıldığı için, sabretmesi kolay olur. Hadîs-i şerîfte, “Aç
duranın idrâki artar, zekâsı açılır” ve “Tefekkür, ibâdetin
yarısı, az yemek ise tamâmıdır” buyurulmuştur. (İmâm-ı Gazâlî)
Ramazân
ayında oruç tutma hakkında hadîs-i şerîflerde buyurulmuştur ki:
“Ramazân
orucunu farz bilip, sevâp bekleyerek oruç tutanın geçmiş günâhları affolur.” [Buhârî]
“Farz
[5 vakit] namaz, sonraki namaza kadar; Cuma, sonraki Cumaya kadar; Ramazân ayı,
sonraki Ramazâna kadar olan günâhlara keffâret olur.” [Taberânî]
“Ramazân
ayı bereket ayıdır. Allah, bu ayda, günâhları bağışlar, duâları kabûl eder. Bu
ayın hakkını gözetin. Ancak Cehenneme gidecek olan, bu ayda rahmetten mahrûm
kalır.” [Taberânî]
“Ramazân
ayında âilenizin nafakasını geniş tutun. Bu ayda yapılan harcama, Allah yolunda
[fî sebîlillah, cihâd için] yapılan harcama gibi sevâptır.” [İbn-i Ebid-dünyâ]
“Oruçlunun susması tesbîh, uykusu ibâdet, duâsı
makbûl, ameli de çok sevâptır.” [Deylemî]
