"Âmentü"nün esasları...

03/12/2018 Pazartesi Köşe yazarı R.A

Allahü teâlâ, hakiki mabud ve bütün varlıkların tek sahibidir. Dünya ve âhiret âlemlerinde bulunan her şeyi, yoktan var eden, ancak Allahü teâlâdır.
 
 
"Âmentü" kelimesi, sözlük manası itibarıyla, "ben iman ettim, tasdik ettim, güvendimdemektir. Dînî bir ıstılah (bir terim, bir tabir) olarak ise; "İman etmek için inanılması lazım olan esaslar; iman esaslarını kendinde toplayan kelime veya söz; imanlı olmanın altı şartı" demektir.
"Âmentü"de bildirilen altı şeyin manalarını bilip, beğenip kabul eden kimseye "Müslüman" denir. Her Müslümanın, bunları hem kendisinin öğrenmesi, hem de âile efradına, çoluk-çocuklarına öğretip ezberletmesi lazımdır.
Âmentü’deki iman esasları altıdır:
1. Allahü teâlâya inanmak:
Allahü teâlâ, hakiki mabud ve bütün varlıkların tek sahibidir. Dünya ve âhiret âlemlerinde bulunan her şeyi, yoktan var eden, ancak Allahü teâlâdır. Her üstünlük ve bütün kemâl sıfatlar, O’nundur. Bütün noksan sıfatlardan uzaktır. Zamanlı ve mekânlı değildir. O’nun benzeri, ortağı, yardımcısı, koruyucusu ve zıddı, tersi yoktur. Anası, babası, eşi, oğlu, kızı yoktur. O, “Bir”dir; yani benzeri yoktur. O’nda hiç bir surette değişme olmaz. Ezelî ve ebedîdir. İşte Allahü teâlâ hakkında, bütün bunlara kesin olarak inanmak lâzımdır.
2. Allahü teâlânın meleklerine inanmak:
Melekler, nuranî varlıklardır. Diridirler, akıllıdırlar, emîndirler. İnsanlarda bulunan kötülükler, meleklerde yoktur. Günah işlemezler, emirlere isyan etmezler, emrolundukları işleri yaparlar. Erkek veya dişi değildirler. Yemeleri, içmeleri yoktur. Evlenmezler; çocukları olmaz. Allahü teâlânın kıymetli kullarıdırlar. Meleklerin varlığını inkâr etmek, onlara düşman olmak, Allahü teâlâya karşı gelmek olur.
3. Allahü teâlânın indirdiği kitaplarına inanmak:
Peygamberlere inen kitapların hepsi haktır, doğrudur. Allahü teâlâ, bu kutsal kitapları bazı Peygamberlere, melekle okutarak, bazılarına ise, yazılı olarak, bazılarına da, meleksiz işittirerek indirdi. Bu kitapların hepsi, Allahü teâlânın sözleridir. Ebedî ve ezelîdirler. Sonradan yaratılmış değildirler. Bunlar, meleklerin veya Peygamberlerin kendi sözleri değildir. 4 büyük "Kitap", 100 de "Suhuf" gönderilmiştir.
4. Allahü teâlânın Peygamberlerine iman:
Peygamberler, insanları, Allahü teâlânın beğendiği yola kavuşturmak, onlara doğru yolu göstermek için gönderilmişlerdir. Bu Peygamberlerin hiçbir kötü huyu, beğenilmeyecek hâli yoktur. Peygamber olmadan önce ve sonra büyük veya küçük hiçbir günah işlemezler.
Yeni din getiren Peygamberlere "Resûl", yeni din getirmeyip, insanları önceki dine davet edenlere "Nebî" denir. İlk Peygamber Hazret-i Âdem, son Peygamber Muhammed aleyhisselâmdır. Emirleri tebliğ etmekte, duyurmakta ve insanları Allahü teâlânın dinine çağırmakta, Resûl ile Nebî arasında bir ayrılık yoktur. Peygamberlere iman etmek, aralarında hiç fark görmeyerek hepsinin doğru sözlü olduğuna inanmak demektir. Onlardan birine bile inanmayan, hiçbirine inanmamış olur...
5. Âhiret gününe, yani öldükten sonra dirilmeye, ebedî bir hayatın olduğuna inanmak.
6. Kadere, hayır ve şerrin Allahü teâlânın takdiriyle olduğuna inanmak.