"Nasîhatine muhtacız efendim..."
05/03/2025 Çarşamba Köşe yazarı A.U
Dâvud-i Tâî “rahmetullahi aleyh” hazretleri, bir gün
Câfer-i sâdık hazretlerine;
“Kalbim
katılaştı, bana nasîhat eyle” diye ricâ etti.
O da
cevâben;
“Ey
Dâvud! Sen zâhid birisin, benim nasîhatime ihtiyâcın var mı?” buyurdu.
Hazret-i
Dâvud;
“Evet,
sen Resûlün torunusun ve Onun kanından zerre taşıyorsun. Bunun için herkes
senin nasîhatine muhtaçtır” dedi.
Câfer-i
Sâdık;
“İyi
ama ben de korkuyorum!” buyurdu.
“Sen
neden korkuyorsun?” diye sorunca;
“Dedem
Resûlullah, kıyâmet günü bana; ‘Sen benim torunum olursun da niçin
benim dînime tam uymazsın? Bugün nesebin faydası olmaz. Herkes, ancak İslâm’a
uymakla kurtulur’ derse diye çok korkuyorum!” buyurdu.
Hazret-i
Dâvud;
“Yâ
İlâhî! O böyle korkarsa, o gün Dâvud’un hâli nice olur?” dedi.
Ve
uzlete çekildi. Ama dünyâyı tutmuştu şânı, şöhreti.
● ● ●
Dâvud-i
Tâî zamânında insanlar, âlimlere gelip; “Hazret-i Dâvud'un ne iyi hâli var ki,
ismi dillerde dolaşıyor. Hâlbuki kendisi insanlardan kaçıyor” diye sordular.
Onlar
cevâben;
“Bu, her zaman böyledir. Kim kullardan yüz
çevirip Rabbine dönerse, öyle şeref bulur ki, kimsenin aklı ermez” dediler.
