S. Mehmed Saîd Arvas Hoca -2-
06/04/2021 Salı Köşe yazarı R.A
Her fâni gibi, Mehmed Saîd Arvas Hoca da aramızdan ayrılıp, biz
sevenlerini öksüz bırakıp irtihâl-i dâr-ı bekâ eylemiştir...
Suûdî Arabistân, Hindistân, Özbekistân, Mısır, Sûriye gibi ülkelere olan
seyâhatlerimizden bazılarında onunla beraber olduk. Hele Almanya’ya kendisiyle
36 defa beraber gittik.
Hulefâ-i râşidînin ve Aşere-i mübeşşerenin 2.si olan Hazret-i Ömer
(radıyallahü anh), bir zâta, “kendini tanıyan birisini getir, ona
seninle alâkalı bir şeyler soracağım” buyurmuş, o da, mescidde namaz
kılan birisini alıp Halîfenin huzûruna götürmüş.
Halîfe hazretleri, gelen kişiye, “sen bununla kapı komşuluğu mu
yaptın, ticârette ortaklık mı yaptın, beraber seyâhatte mi bulundun?” diye
sormuş. O kişi, hayır bunların hiçbirini yapmadım deyince, muhâtabına “kendini
tanıyan birisini getir” demiştir.
Seyâhatler, kişileri yakînen tanımaya vesîle olmaktadır. İşte biz de,
Seyyid Mehmed Saîd Arvâs Hoca'mızla yurt içi ve yurt dışında yaptığımız pek çok
seyâhatte, onun ne kadar yüksek bir ahlâk sâhibi olduğuna bizzât
şâhit olduk.
Her fâni gibi, o da aramızdan ayrılıp, biz sevenlerini öksüz bırakıp
irtihâl-i dâr-ı bekâ eylemiştir. Türkiye Hastanesinde doktorlar seferber
olmuşlar, her türlü ilâcı kullanmışlar ve bütün ihtimâmlara rağmen, vâdesi
yetmiş, eceli gelmiş olduğu için, o da vefât etmiştir.
İhlâs Marmara Evleri 1. Kısım Gasilhânesinde, amcazâdesi Seyyid Abdülcelîl
Arvas Hocaefendi, Seyyid Abdürrezzâk Arvas Hocaefendi, Seyyid Mehmed Şefîk
Arvas Bey ve Em. Öğr. Ali Kara Bey, gasil, teçhîz ve tekfîn işinde bulunmuşlar;
tezkiye ve helâllik alma işini, emekli müftülerden ve Seyyid Fehîm
hazretlerinin torunlarından Seyyid Saîd Emîn Arvas Hocaefendi yapmış; cenâze
namazını emekli dîn görevlilerinden, merhûmun amcazâdesi, yakın dostu,
mesâi arkadaşı Seyyid Abdülcelîl Arvas Hocaefendi kıldırmış; Eyüp Sultân’daki
âile kabristânında hatm-i şerîf ve hatm-i tehlîl duâlarını yine Saîd Emîn
Hocaefendi yapmış, telkînini de yine seyyid Abdülcelîl Hocaefendi vermiştir.
Âyet-i kerîmede, “Her nefis (canlı) ölümü tadacaktır…” buyurulmuştur.
Hadîs-i şerîflerde de, “Dünyâda sanki bir garip veya yolcu gibi ol,
kendini kabir ehlinden say”, “Akıllı kimse, nefsini hesâba çeken ve ölümden
sonrası için hâzırlık yapandır”, “Beş şey gelmeden evvel beş şeyin kıymetini
bil: Ölümünden evvel hayâtının, ihtiyârlığından evvel gençliğinin,
hastalığından evvel sıhhatinin, fakîrliğinden evvel zenginliğinin, ağır
meşgûliyetinden evvel de boş vaktinin kıymetini bil, onları bir ganîmet olarak
değerlendir” buyurulmuştur...
Allahü teâlâ, ona, ganî ganî rahmet eylesin, mekânını Cennet kılsın, makâmını âlî, derecesini yüksek eylesin. Mübârek dedeleri ve çok sevdiği büyüklerin şefâatlerine nâil olup bize de şefâat etmesini temennî ediyoruz. Başta, muhtereme hanımefendisine, fazîletli oğlu Necîb Bey'e, değerli kerîmelerine ve damadına, bütün âile efrâdına, sevenlerine ve sevdiklerine, bütün câmiamıza, ilim âlemine, Diyânet câmiasına başsağlığı diliyor, sabr-ı cemîl temennî ediyoruz...