"Bu altınları fakirlere ve zavallılara dağıt!.."
10/11/2022 Perşembe Köşe yazarı V.T
Bir genç oturuyordu. Biri
gelip önüne bir kese altın koydu. Genç "ihtiyâcım yok..."
diye almak istemedi...
Bennân-ı Hammâl hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Bütün
ömrünü Mısır'da geçirdi. Ebû İmrân-ı Kebîr'in talebesi idi. Cüneyd-i Bağdâdî
Ebû Hafs Nişâbûrî ve zamânın âlimleriyle sohbet etti. Ebü'l-Hüseyin Nûrî'nin
hocası idi. 928 (H.316) senesinin ramazan ayında Mısır'da vefât etti.
Bir gün biri gelip; "Efendim çoktan beri hastayım, birçok
hekime gittim, fakat bir çâre bulamadılar. Şifâ bulmam için size geldim"
dedi. Bennân-ı Hammâl; "Falan yerden bana bir avuç toprak getir!"
buyurdu. Sonra o kimse gidip o toprağı getirdi. Bennân-ı Hammâl toprağı avucuna
alıp, bir süre bir şeyler okudu. Sonra bu toprağı hasta kimseye verip;
"Ağrıyan yerlerine bunu sür, inşâallah bir şeyin kalmaz" buyurdu. Bu
kimse denileni aynen yaptı. Bir süre sonra hastalığından hiç eser kalmadı.
Mekke'de bir yerde oturuyordu. Yanında bir genç vardı. Biri
gelip o gencin önüne bir kese altın koydu. Genç; "Benim ihtiyâcım
yoktur" dedi. O zaman o kişi; "Fakirlere ve zavallılara dağıt"
dedi. Genç bütün paraları dağıttı. Kendisine hiç bırakmadı. Akşam olunca o
gencin bir yerde dilencilik yaptığını gördü. "Ey Genç! Dağıttığın bir kese
akçeden birkaçını kendine ayırsaydın" deyince, genç; "O zaman, şu âna
kadar yaşayacağımı bilmiyordum" dedi.
Uzun bir süre yiyecek bir şey bulamamıştı. Yolda giderken yerde
bir altın gördü. Önce birisi düşürmüştür diye almadı. Fakat daha sonra aldı.
Biraz yürüdükten sonra bir grup çocuğun bir arada oturduklarını ve birisinin
güzel ahlâktan bahsettiğini gördü. Çocuklardan biri; "Kul ne zaman
doğruluğun lezzetini bulur?" diye sordu. Tasavvuftan bahseden çocuk;
"Kişi, altın parçasını attığı zaman, sıdkın, doğruluğun lezzetini
bulur" dedi. Çocukları dinleyen Bennân-ı Hammâl, kendi hâlini düşündü.
Kendi kendinden utandı. Bunun üzerine derhâl altını çıkarıp bir fakire verdi.
Bir şahıs, Bennân-ı Hammâl'ın yanına gidip; "Avladığım şu
hayvanın eti yenir mi, yenmez mi?" diye suâl etmeye niyet etti. Tam onun
huzûruna varır varmaz daha hiçbir şey konuşmadan sohbet arasında Bennân-ı
Hammâl hazretleri buyurdu ki: "Falan hayvanın eti temizdir, yenir."
O şahıs ise çok hayret etti ve suâl etmeden suâlinin cevâbını almış oldu.