"Ameller niyetlere göredir" hadîsinin vürûd sebebi-2
07/02/2023 Salı Köşe yazarı R.A
Dünkü makâlemizde tâm meâlini
verdiğimiz hadîs-i şerîfte, Resûlullah efendimiz "Amellerin niyetlere göre
değerlendirileceğini" haber vermiştir.
“Niyet”;
“kasdetme, kalbin bir şeye yönelmesi, ibâdetleri, emre itâat ve Allahü teâlânın
rızâsına kavuşmak için yaptığını kalbinden geçirmek” demektir...
Bilindiği üzere niyet, her şeyin başıdır. Hayırlı
işler, iyi niyetlerle, güzel maksatlarla yapılırsa, sevâbı çok olur. Böyle
kimseye, Allahü teâlâ, doğruluk, sıhhat ve başka birçok nimetler ihsân eder.
Kimin niyetinde zayıflık bulunursa, bildirilen faydalara kavuşamaz.
Yüce
dinimiz İslâmın, en çok ehemmiyet verdiği husûslardan biri niyettir. Kişinin
yaptığı işler, niyete göre değer kazanır. Aynı fiili yapan
iki ayrı kişi, niyetlerindeki farklılık sebebiyle, birbirlerine zıt karşılıklar
görebilirler. Bu sebeple, gerek Kur'ân-ı kerîmde, gerek hadîs-i
şeriflerde niyetin ehemmiyetini bildiren beyânlar çokça gelmiştir. Bakara
sûresinin 284. âyet-i kerîmesinde, insanların
niyetlerine göre hesâba çekilecekleri belirtilerek şöyle
buyurulmuştur:
"Gökte
ne var, yerde ne varsa, hepsi Allah'ındır. Siz, içinizde olanı açıklasanız da,
saklasanız da, Allah onu bilir ve onunla sizi hesâba çeker. (Sonra da niyetine
ve ameline göre) dilediklerinin günâhlarını bağışlar, dilediklerine azap yapar.
Allah'ın kudreti her şeye yeter."
Bazı âlimler, “ameller niyetlere göredir” hadîs-i
şerîfinin, ehemmiyetine ve geniş muhtevâlı manâsına
binâen, İslâm'ın üçte birini, bazıları da dörtte birini teşkîl
ettiğini söylemişlerdir. Hattâ ulemâdan bazıları, bu hadîs-i şerîf için şu
değerlendirmeyi de yapmışlardır:
"Resûlullah'ın
(sallallahü aleyhi ve sellem) ihbârları arasında, ahkâmca bundan daha câmi,
manâca daha zengin, hâsıl ettiği fâideleri daha çok olan başka bir hadîs mevcut
değildir.”
İmâm Beyhakî, “niyet hadîsinin, ilmin üçte birini
teşkîl ettiğini” söyledikten sonra şu açıklamayı
yapmıştır:
"Çünkü amel, kulun ya kalbiyle, ya diliyle, ya da uzuvları
iledir. İşte niyet, bu üç kısımdan biri ve en
üstünüdür. Çünkü niyet, bazen müstakilen bir ibâdet
olduğu hâlde, diğerleri de Allahü teâlâ nezdinde ibâdet
sayılabilmeleri için ona muhtaçtır. Nitekim Resûlullah (sallallahü aleyhi ve
sellem): "Müminin niyeti amelinden hayırlıdır" buyurmuştur.
Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), bazı hadîs-i
şerîflerinde, cephede ölenlerin şehîdlik sevâblarının,
niyetlerine göre olacağını ifâde buyurmuştur.
O, "Kim Allah yolunda cihâd etmektedir?" mefhûmundaki bir suâle karşılık: “Kim, Allah'ın kelâmı, en yüce olsun diye savaşırsa, işte o kimse, Allah yolunda cihâddadır" tarzında cevap vermiştir.