Resûlullah Efendimiz hürmetine istemek...
27/12/2020 Pazar Köşe yazarı V.T
Peygamber Efendimizi vesile ederek Allahü tealadan bir şey istemek caizdir
ve çok güzeldir.
Ebû Sehl Su’lûkî hazretleri fıkıh, tefsîr ve kelâm âlimidir. 296 (m.
908)’de doğdu. 369 (m. 979)’da vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:
Resûlullah Efendimizi (sallallahü aleyhi ve sellem) vesile ederek Allahü
tealadan bir şey istemek caizdir ve çok güzeldir. Allahü teala, istenen şeyi,
en sevdiği kulu Resûlullah Efendimiz hürmetine yaratır ve gönderir. Bunun
misalleri çoktur. Bunlardan bazılarını bildirelim:
Ârif-i Billâh Atîk anlattı: “Bir hac kâfilesinde idik. Yolculuk sırasında
kâfile susuzluk ile karşı karşıya kaldı. Su pek az idi. Kâfilede bulunanlar bu
durumu aralarında bulunan Şeyh Ebü’n-Necd Süleymân bin Ali’ye arz ettiler.
Bunun üzerine o, bir ara insanların arasından uzaklaştı. Allahü teâlâya duâ
etti. Resûlullahın şefaatini istedi. Ondan sonra Allahü teâlâ bol yağmur
gönderdi.”
Yûsuf bin Ali Mücavir anlattı: “Medîne-i münevverede bulunuyordum. Bir
hayli de borcum vardı. Medîne-i münevvereden çıkmayı istedim. Bu arada
Resûlullaha borç durumumu arz eyledim. O anda uykum geldi. Uyuyunca rüyâda
Resûlullahı gördüm. Resûlullaha borcum olduğunu arz ettim. Bana; (Yerinde otur.
Allahü teâlâ, sana borcunu ödemeyi nasip eder) buyurdu... İki gün geçtikten
sonra, bir zât gelip, bana altın dolu bir kese verdi. Ben de onunla borcumu
ödedim. Gerisi yanımda kaldı. Oradan hiçbir tarafa da gitmedim.”
Anlatılır ki: Ebü’l-Gays Rebî’ Mardânî’nin okuyup yazması yoktu. Fakat
Kur’ân-ı kerîme bakarak okuyordu. Ben onun daha önce okuyup yazması olmadan
Kur’ân-ı kerîmi okuyabileceğini kabul etmiyordum... Bir gün Mekke-i
mükerremede onun yanına gittim. Onu gayet güzel bir şekilde Kur’ân-ı kerîmi
okurken buldum. Kendisine, daha önce okuyup yazması olmadığı hâlde, nasıl böyle
okuyabildiğini sorunca, şöyle anlattı:
-Ben, Medîne-i münevverede idim. Mescid-i Nebevî’ye geldim. Resûlullahtan
Allahü teâlâ katında bana şefaatçi olmasını istedim. Orada namaz kıldım. Ve duâ
ettim. Bu sırada uykum geldi. Uyuduğumda, Resûlullahı rüyâmda gördüm. Bana;
(Allahü teâlâ duânı kabul buyurdu. Kur’ân-ı kerîmi aç ve oku!) buyurdu...
Uykudan uyanınca, Kur’ân-ı kerîmi açtım ve okumaya başladım. Ne zaman yanlış
okusam, rüyâmda, bana; (Şu, şu yerleri yanlış okudun) denilip yanlışlarını
düzeltiliyordu, dedi.”
Ebû Sehl Su’lûkî hazretleri buyurdu ki: “İstiğfar, tövbe ve pişmanlık ile ana-baba hakkı ödenir. Fakat hoca hakkı hiçbir şeyle ödenmez.”