Güzel ahlak, eziyetleri sineye çekmektir...
07/12/2024 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Başkasının kötü ahlâkından şikâyet eden kimsenin kendisi kötü ahlâklıdır.
Bu huy, kendimizin kötü olduğunun alâmetidir.
İyi bir Müslüman olmak için (Ahlâk-ı hamide) yâni
güzel ahlâka sahip olmak, (ahlâk-ı zemime) yâni kötü ahlâktan uzak durmak
lâzımdır. Ancak bununla dünya ve âhiret saadeti elde edilir.
Güzel ahlâk, ilim ve edeb öğrenmekle, iyi insanlarla
arkadaşlık etmekle elde edilir. Kötü ahlâk da bunun tersidir. Yâni cahil
kalmak, edepsiz olmak, kötü insanlarla arkadaşlık etmekten hâsıl olur.
Cenâb-ı Hak, Peygamber aleyhisselâmı överken (Gerçekte
sen büyük bir ahlâk üzeresin) buyurmaktadır. İyi insan, iyi ahlâklı
insan demektir.
Dinimiz iyi huylar edinmemizi, kötü huylardan
kaçınmamızı emretmektedir.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
(Sizin îmânca en güzeliniz, ahlâkça en güzel
olanınızdır.)
(Güzel ahlâk, büyük günahları, suyun elbiseyi
temizlemesi gibi temizler. Kötü ahlâk ise, sâlih amelleri, sirkenin balı
bozduğu gibi bozar.)
Ahlâk hakkında İslâm âlimleri buyuruyor ki:
"Kötü ahlâklı kimse, parçalanmış testiye benzer.
Ne yamanır, ne de eskisi gibi çamur olur."
"Her binanın bir temeli vardır. İslâmın temeli de
güzel ahlâktır."
"Kötü ahlâk, öyle bir fenalıktır ki, onunla
yapılan birçok iyilikler fayda vermez. Güzel ahlâk, öyle bir iyiliktir ki,
onunla yapılan günahlar affa uğrar."
Başkasının kötü ahlâkından şikâyet eden kimsenin
kendisi kötü ahlâklıdır. Başkalarının kötülüklerinden bahsediyorsak, bu
kendimizin kötü olduğunun alâmetidir. Güzel ahlak, eziyetleri sineye
çekmektir...
Güzel ahlâklı olmanın alâmeti şunlardır: İnsaflı
olmak, arkadaşlarının hatasını görmemek, hüsn-i zan etmek, su-i zandan (kötü
zandan) kaçınmak, arkadaşlarının eziyetlerine göğüs germek, onlardan şikayetçi
olmamak, hep kendi ayıp ve kusurlarıyla meşgul olmak, kendi nefsini
kınamak, güler yüzlü olup, herkesle yumuşak konuşmaktır.
***
Güzel ahlâklı bir kimsenin kötü huylu bir hanımı
vardı. Gayet iyi geçiniyorlardı. Kötü huylu hanımla nasıl iyi geçindiği sorulunca,
iyi ahlâklı kimse şöyle cevap verdi: "İyilerle herkes geçinir. Marifet
kötü ile geçinebilmektir. Onun kötü huyuna sabredemezsem benim iyi huylu
olduğum nereden belli olacaktır?"
Büyüklerden Ebu Osman El-Hayrî
hazretlerini ziyafete davet ettiler. Dâvet yerine vardığı zaman kendisine
"Kusura bakma, çok insan geldi seni kabul edemeyeceğiz" dediler. Az
gidince tekrar çağırdılar. Gelince tekrar, kabul edemeyeceklerini bildirdiler.
Böyle birkaç defa çağırıp geri döndürdükten sonra kendisine dediler ki:
"Biz seni denemek için bunu yaptık. Gerçekten güzel
ahlâklıymışsın!.."
Ebu Osman El-Hayrî hazretleri,
cevabında buyurdu ki: "Bu ahlâk o kadar güzel midir? Bir köpeği de
çağırsanız gelir, kovsanız gider!"